31 Mart 2010 Çarşamba

Bjk'de imza şov

Beşiktaş, iç transferde İbrahim Üzülmez, İbrahim Toraman, Rüştü Reçber, Yusuf Şimşek ve Uğur İnceman ile sözleşme yeniledi.

BJK Nevzat Demir Tesisleri'nde düzenlenen imza törenine kulüp asbaşkanı ve futbol komitesi başkanı Serdal Adalı, asbaşkan ve futbol komitesi üyesi Alaattin Aykaç, futbolculardan İbrahim Üzülmez, İbrahim Toraman, Rüştü Reçber, Yusuf Şimşek ve Uğur İnceman katıldı. İbrahim Üzülmez, Yusuf Şimşek ve Uğur İnceman ile 1'er, İbrahim Toraman ile 3, Rüştü Reçber ile de 2 yıllık sözleşme imzalandığı açıklandı.

İBRAHİM ÜZÜLMEZ: "MUTLUYUM"

Beşiktaş ile sözleşme yenileyen kaptan İbrahim Üzülmez, takımda kaldığı için mutlu olduğunu söyledi.

İbrahim, takıma 10 yıl önce geldiğinde kendisine 2 hedef koyduğunu ifade ederek, "Biri devamlı oynamak, diğeriyse futbolu burada bırakmaktı. Beşiktaş'a başarılı bir şekilde hizmet etmek istiyorum. Bize destek olan herkese teşekkür ediyorum" diye konuştu.

İbrahim Toraman ise kulüp başkanı Yıldırım Demirören ve yönetim kurulu üyelerine teşekkür edip, "Burada olmaktan son derece mutluyum. Bundan sonra da başarılı bir şekilde hizmet etmek istiyorum" derken, milli takıma seçilip seçilmeme konusuyla ilgili bir soruya da, "Milli takım konusunda bundan sonra kesinlikle konuşmayacağım. Herkese saygı duyuyorum" yanıtını verdi.

RÜŞTÜ: "FUTBOLU BURADA BIRAKMAK İSTİYORUM"

Beşiktaş ile 2 yıllık sözleşme yenileyen Rüştü Reçber ise futbolu siyah-beyazlı takımda bırakmak istediğini kaydetti.

"Her şeyimle Beşiktaş'a hizmet etmek için buradayım" diyen Rüştü, "Yeni yönetim geldi. Şu anki mali tablo içinde yapılanmaya gidilmesi gerektiğini söylediler. Biz de her şeyi Serdal Bey'e bıraktık. Bu konuda bir sıkıntımız yok. Hem saha içinde hizmet edip, hem de saha dışında kulübümüze hizmet etmeliyiz" ifadelerini kullandı.

Taraftarların Eskişehirspor maçında kendisine gösterdiği destekle ilgili soruya ise Rüştü, "Tribünlerin beni bu şekilde kabullenmeleri nedeniyle duygulandım, içimdeki hizmet aşkı 2 kat fazlalaştı" cevabını verdi.

YUSUF: "KALMAMIZDA HOCAMIZIN DA ETKİSİ OLDU"

Yusuf Şimşek de siyah-beyazlı kulüpte kaldığı için mutlu olduğunu kaydederek, şöyle konuştu:

"Kalmamızda hocamızın da etkisi olduğunu düşünüyorum. Beşiktaş, Türkiye'nin en büyük kulüplerinden bir tanesi. Geçen yılki başarıyı tekrarlayıp şampiyon olmak istiyoruz. Sorun çıkarmadan imza atıyoruz."

Kendisine başka takımlardan teklif gelip gelmediği sorusunu da Yusuf, "Yurt dışından bir takımla görüştüm, ama çok ciddi bir görüşme değildi" diye cevaplandırdı.

Opsiyonlu 1 yıllık sözleşme imzalayan Uğur İnceman ise "Görüşmelerimiz samimiyetle, güzel şekilde geçti. Burada olmaktan mutluyum. İnanıyorum ki önümüzdeki senelerde başarıların üzerine yenilerini ekleyeceğiz" şeklinde konuştu.

SERDAR ADALI: "FUTBOLCULARIMIZ FEDAKARLIK GÖSTERDİ"

Asbaşkan ve futbol komitesi başkanı Serdal Adalı, iç transfer görüşmelerinde futbolcuların fedakarlık gösterdiklerini, bu nedenle kendilerine teşekkür ettiğini söyledi.

Bir aya yakın süredir iç transferi bitirmek için gayret gösterdiklerini anlatan Adalı, şöyle devam etti:

"Çoğunluğu ile de anlaştık. Öncelikle Beşiktaşımıza hayırlı olsun. Önümüzdeki sezon hepsinden büyük işler bekliyoruz. Kaldıkları için mutluyuz. Fedakarlık karşılıklı olunca oluşuyor. Parasal boyutta gerek İbrahim Toraman, gerekse diğer futbolcularımız ciddi fedakarlık yaptılar. Başka bir takımda oynayan biriyle kıyaslayacak değiliz. Kendi baremlerimize göre iyi fedakarlık yaptılar."

Adalı, kaleci Rüştü'ye de teşekkür ederken, "Kaldığı için mutluyum. Sadece kaleci olarak değil, devamında antrenör olarak da hizmet edeceğine inanıyorum" dedi.

Serdal Adalı, henüz anlaşmaya varamadıkları Serdar Özkan ve Hakan Arıkan ile görüşmelerinin sürdüğünü ifade ederek, tekliflerini sunduklarını ve yanıt beklediklerini kaydetti.

Bundan sonraki transferlerde hiçbir zaman parasal dengeyi bozmayacaklarını vurgulayan Adalı, "Kafamızda planladığımız mali yapıya zarar verecek transfer yapmayacağız. Kafamızdaki mali yapıyı, bu sene olmasa da seneye oturtacağız" diye konuştu.

Serdal Adalı, teknik direktör Mustafa Denizli ile ilgili bir soruya, "Yönetim olarak hocamızın bizimle beraber 3 sene daha kalmasını istiyoruz. Zaman zaman hocamızla sohbetini de yapıyoruz. İleriki günlerde bu konuyla ilgili açıklama olacaktır" şeklinde konuştu.

Bu arada, asbaşkan Alaattin Aykaç da bir basın mensubunun yabancı transferle ilgili sorusunu, "İç transferi bitirdik gibi. Futbol komitesi olarak Beşiktaş'a yararlı olabilecek isimlerle anlaşacağız. Ama şu anda bir isim yok" yanıtını verdi.

Şekip Mosturğlu açıkladı.

Fenerbahçe Asbaşkanı Şekip Mosturoğlu, önceki gün Okan Üniversitesi'nde katıldığı bir panelde öğrencilerin sorularını yanıtlarken, transfer hakkında da ipucu verdi.

Gelecek yıl yıldız bir oyuncu alacaklarını söylemekle yetinen, ancak toplantı sonrası bazı Fenerbahçeli öğrenciler tarafından ablukaya alınan Mosturoğlu, tüm ısrarlara rağmen isim vermedi.

Asansör beklerken baskı karşısında sıkışan Mosturoğlu, öğrencilerin "Hiç değilse hangi ülkeden geleceğini söyleyin" ricasını kırmadı ve oyuncuyu Fransa'dan alacaklarını açıkladı.

Sarı-lacivertli kulübün uzun süredir Lille'de top koşturan 19 yaşındaki genç yıldız Eden Hazard ile ilgilendiği, Mosturoğlu'nun işaret ettiği ismin bu olabileceği öğrenildi.

Real Madrid, Arsenal ve Manchester United gibi takımların da listesinde bulunan Belçikalı oyuncu için çalışmaların tüm hızıyla sürdüğü bildirildi.

Francodan inanılmaz iddaa

Galatasaray'da topun ağzına gelen kaleci Leo Franco'da fıtık şüphesi olduğu, transfer edilirken bunun bilindiği ancak Arjantinli file bekçisinin sarı-kırmızılı yöneticilere garanti verdiği öne sürüldü.


Claudio Taffarel ve Ali Faryd Mondragon... 1998 ve 2007 yılları arasında Galatasaray'ın kalesini koruyan bu iki isim, sarı-Kırmızılı takımla büyük zaferler yaşarken, kurtardıkları onlarca maçla hafızalara kazındılar. Ancak Aslan'da bu iki eldivenle yollar ayrıldıktan sonra kaleci sorunu bir türlü bitmek bitmedi. Ne De Sanctis ilaç olabildi, ne de Leo Franco. 32 yaşındaki Arjantinli eldiven, özellikle Fenerbahçe derbisinde yediği hatalı golle taraftarların ıslıklı protestosuyla karşılaştı. Hatta bir grup taraftar Florya'ya giderek, "Go home (Evine dön)" diye bağırdı.

Atletico Madrid eşleşmesi ilk belli olduğunda da, eski takımını favori olarak göstermesiyle taraftarların gözünden düşen tecrübeli eldiven, artık kredisini tamamen tüketti. Ancak bir çarpıcı gelişme daha ortaya çıktı.

BEL FITIĞI ŞÜPHESİ

Kulübe yakın kaynaklardan alınan bilgiye göre, Leo Franco'da bel fıtığı şüphesi var. Hatta yönetimin, bu durumu resmi sözleşme imzalanmadan önce bildiği, Arjantinli'nin ise kendisini, "Atletico Madrid'de de böyle oynuyordum, bir sıkıntı yaratmıyor" sözleriyle savunduğu öne sürüldü. Ancak bir kalecinin refleksleri açısından en önemli yerinin beli olduğu düşünüldüğünde, bu durumun sıkıntı yaratıp yaratmayacağı daha çok tartışılacak gibi görünüyor.

FITIK NEDİR?

Bel fıtığı, "Bel bölgesi omurları arasında yer alan disk adlı yapının yer değiştirmesi sonucu çıkan ağrılı durumların tümüne verilen ad" ifadesiyle tanımlanıyor. Ameliyat edilmemesi halinde kişiye büyük sıkıntılar yaşatabiliyor.

30 Mart 2010 Salı

FIFA ödülleri sahiplerini buluyor

Avrupa liglerinde son haftalara girilirken, gol krallığı yarışı da kızıştı. Ajax'ın Uruguaylı forveti Luis Suarez zirvede yer alırken, ManU'nun yıldızı Rooney ikinci sırada. Avrupa Altın Ayakkabı ödülü ise Rooney ve Messi'ye yakın.

Zlatan İbrahimoviç, Cristiano Ronaldo, Samuel Eto'o gibi büyük rakamlara transfer olan dünyaca ünlü futbolcular, yeni takımlarında tam anlamıyla beklentileri karşılayamadı. Messi, Rooney ve Drogba yıldızlarını biraz daha parlatırken, adından söz ettiren yeni oyuncular da oldu. Real Madrid'in Arjantinli futbolcusu Higuain, sergilediği üst düzey performansla dikkatleri üzerine çekmeyi başardı. Geçen sezonki futboluyla Barcelona'nın transfer listesine giren Luis Suarez ise gollerine ara vermeden devam ediyor.

Ajax'ın 23 yaşındaki Uruguaylı oyuncusu Suarez, bu sezon 28 lig maçında forma giyerken, 29 kez fileleri havalandırdı. Suarez'i, 28 maçta 26 kez gol sevinci yaşayan Manchester United'ın İngiliz yıldızı Wayne Rooney ve İsviçre Birinci Ligi'nde 24 karşılaşmada 26 kez ağları sarsan Young Boys Bern'in 22 yaşındaki oyuncusu Seydou Doumbia takip ediyor. Özellikle son haftalardaki formuyla övgü alan Barcelona'dan Lionel Messi, bu sezon 26 maçta 25 gole imza attı. Chelsea forması giyen Fildişi Sahilli yıldız Didier Drogba'nın da 26 karşılaşmada 24 golü bulunuyor.

Atılan gol sayısında Luis Suarez zirvede, ancak Avrupa Altın Ayakkabı Ödülü'nün en güçlü adayları Rooney ve Messi. Çünkü ödülün verileceği futbolcuyu belirlemek için Avrupa liglerinin zorluk derecesine göre her gole puan veriliyor. Avrupa'nın en iyi 5 liginde (Almanya, İngiltere, İtalya, İspanya, Fransa) her gol 2 puan, diğer liglerde ise her gol 1.5 puan ile çarpılıyor. Bu durumda ManU'nun İngiliz yıldızı ile Barça'nın yıldızı Messi, bitime kısa bir süre kala en avantajlı isimler.

Geçen sezon Avrupa Altın Ayakkabı ödülünü, Atletico Madrid formasıyla 32 gol atan Diego Forlan kazanmıştı.

Avrupa liglerinde bu sezon en çok gol atan 20 futbolcu şöyle:
1. Luis Suarez (Ajax) 29
2. Wayne Rooney (Manchester United) 26
3. Seydou Doumbia (Young Boys Bern) 26
4. Lionel Messi (Barcelona) 25
5. Didier Drogba (Chelsea) 24
6. Shlomi Arbeitman (Maccabi Haifa) 24
7. Gonzalo Higuain (Real Madrid) 23
8. Bryan Ruiz (Twente) 22
9. Djibril Cisse (Panathinaikos) 21
10. Kris Boyd (Glasgow Rangers) 21
11. Antonio Di Natale (Udinese) 21
12. Darren Bent (Sunderland) 20
13. Itay Shechter (Hapoel Tel Aviv) 20
14. Oscar Cardozo (Benfica) 19
15. Carlos Tevez (Manchester City) 19
16. Marco Streller (Basel) 19
17. Fernando Torres (Liverpool) 18
18. Diego Milito (Inter) 18
19. Falcao (Porto) 18
20. Ariza Makukula (Kayserispor) 18

Maradona tedavi altına alındı

Arjantinli efsanevi futbolcu Diego Armando Maradona, öyle bir kazaya kurban gitti ki.... Dünyanın gelmiş geçmiş en iyi futbolcusu olarak gösterilen Maradona, köpeği tarafından ısırıldığı için hastaneye kaldırıldı.

Köpeklerinden birisinin yüzünü ısırdığı Maradona, Los Arcos kliniğine götürüldü. Ağzının çevresinde kanama olan Maradona'ya dikiş atıldı.Maradona'nın bu akşam evine dönmesi bekleniyor.

Arjantin Milli Takımı Teknik Direktörü Maradona, alkol sorunu nedeniyle 2007'de aynı kliniğe kaldırılmıştı.

Emre neden oynamadı

Derbi öncesi Emre ve Daum ile toplantı yapan F.Bahçe Başkanı Yıldırım, Oynayabilecek durumdayım diyen milli yıldızı şu cevabı verdi: Şu an derbi ortamı çok sakin. Sen oynarsan gerilim artar, bu da işimize gelmez.


Habertürk Gazetesi'nin haberine göre; Fenerbahçe'de derbi haftasına damgasını vuran isim Emre'ydi. Ziraat Türkiye Kupası'ndaki Manisaspor maçında sakatlanarak oyundan çıkan ve derbi öncesi idmanlara katılamayan tecrübeli yıldız için taraftar son dakikaya kadarmüjde bekledi, İnşallah Sami Yen'de yerini alır dedi... Ancak yönetim kanadında Emre Belözoğlu olayının son derece farklı açıdan ele alındığı ortaya çıktı. Hafta boyunca Samandıra'da başlattığı tamgün mesai'ye kendisi de uyan Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım,maç sabahı teknik direktör Christoph Daumve Emre Belözoğlu ilemini bir toplantı yaptı. Antrenmanlara çıkamayan ancak derbide oynamayı çok isteyen Emre, Oynayabilecek durumdayım. Eğer hocam uygun görürse Sami Yen'de yerimi almayı istiyorum dedi.

DAUM DA DESTEK VERDİ

Milli oyuncudan gelen bu teklif Yıldırım ve Daum'un yüzünü güldürdü. Ancak başkan Yıldırım'ın sözleri, Emre'yi de şaşkına çevirdi. Özhan Canaydın'ın vefatı sonrası derbi atmosferinin oldukça sakin olduğuna dikkat çeken Yıldırım, Senin Sami Yen'e çıkman, sakin olan atmosferi gergin hale getirebilir. Bu da işimize gelmez. Gerginlik ne kadar artarsa, maç o kadar zorlaşır. Bence sen evde kal oğlum ifadelerini kullandı. Başkanın bu sözlerine teknik direktör Daum da destek verince milli futbolcu kadroya alınmadı.

Hasan Şaş: Fenerin şansı var

G.Saraylı eski futbolcular, neden Fener'e kaybettikleri sorusunu yanıtladı.

Aslında her şey Saba Tümer'in programına katılan Galatasaray'ın eski futbolcusu Hasan Şaş'ın, 'Şükrü Saracoğlu Stadı'nda büyü var' esprisiyle başladı. Gerçi Şaş, daha sonra yanlış anlaşıldığını ve Tümer'le olan sohbetinin 'hoş geçmesi' için böyle bir espri yaptığını söyledi ama dedikodular da aldı yürüdü. Önceki akşam Ali Sami Yen Stadı'nda oynanan karşılaşmayı da Fenerbahçe kazanınca yeni aynı 'espri' gündeme geldi. Bu kez birazcık farklıydı. Yenisi 'Fenerbahçe büyü mü yapıyor?' şeklindeydi. Bu nedenle biz de geçmişte başarıyla ve uzun süre Galatasaray forması giymiş, dolayısıyla da bir çok Fenerbahçe yenilgisi yaşamış futbolculara bunun doğru olup olmadığını sorduk. Ortak yanıt, 'Ne büyüsü kardeşim' kıvamında olurken, 'futbol şansı'ndan yakınıldı. Fenerbahçe'nin derbilerde ciddi şekilde 'talihli' olduğu vurgulandı. İşte aldığımız yanıtlar:

Gökmen ÖZDENAK

Onlar bizi yensin biz şampiyon olalım
'Bu sendrom aslında yeni değil. Benim oynadığım dönemlerden bu günlere geldi işte. Ama Galatasaraylı Fenerbahçe'ye yenildiği zaman üzülür, doğrudur. Ama bi de şunu düşünür. Fenerbahçe 2 maçta da bizi yensin, biz şampiyon olalım. Galatasaraylı'nın kovaladığı budur. Dikkat edilirse 6-0 lık hezimetten sonra Fenerbahçe doğal olarak çok sevindi. Tarihi farktan dolayı. O sene Fenerbahçe 6. oldu. Aslında hangisi akıllıca, tartışılması gereken budur.'

Bülent KORKMAZ

Futbolun şansı onlardan yana
'Büyü filan gibi saçmalıklara futbolda yer yok. Ama Galatasaray derbilerinde futbolun şansı hep Fenerbahçe'den yana. Bu daha önce de böyleydi son maçta da böyle oldu. Tamam önceki gün Galatasaray çok iyi oynamadı ama Fenerbahçe'de çok iyi değildi. Sonuçta bir şut karşılaşmanın skorunu belirledi. Futbolun şansı diye bir olgu vardır ve bu olgu nedense hep onlardan yana.'

Hakan ÜNSAL

Fenerbahçe çok rahat çıkıyor
'Fenerbahçe takımı Galatasaray maçlarına rahat çıkıyor. Saracoğlu'nda da bariz önceki gün de rahatlardı. Ama buna Rijkaard izin verdi. Galatasaraylı oyuncular Ali Sami Yen'de oynarken istemeleri lazım. Önceki gün bu da yoktu. Seyirci bile sustu. Onlar da tezahürat yapmadı. Oyunculardaki rahatlık her yere yansıdı. Maça çıkarken biz bu maçı kazanırız anlayışı yok. Oysa biz öz güvenli maçlara çıktık. Daha farklı yollarla bizi maçtan koparmaya çalışıyorlardı. Maçtan kopunca da zaten kırmızılar sarılar patlıyordu. Eski takımla, bu takım farklı tabi. Ali Sami Yen'de yeniyorduk. Bunlar rakibi önceki akşam ısıramadılar dahi.'

Suat KAYA

Şanslarıyla kazanıyorlar
'Ne Fenerbahçeli futbolcuların Galatasaray maçlarında, ne de Galatasaraylı futbolcuların Fenerbahçe maçlarında ayakları titrer. Çıkar oynardık. Mücadele eder, elimizden geleni yapardık. Kazandıklarımız da olurdu ama o maçlarda şanssızlık büyük rol oynardı. Onlar bir şekilde şanslarıyla kazanmayı beceriyorlar. Elbette şans onları rahatlatırken, bizleri strese sokuyordu.'

Hasan ŞAŞ

İyi de oynasan yeniliyorsun
'Fenerbahçe'ye karşı iyi de oynasan, en iyi kadroyla bile çıksan yeniliyorsun. Bunu biz de bir türlü anlayamıyoruz. 1-0 Johnson'ın golüyle kazandıkları maç da bunun en güzel örneği. Hatta bir gün Şükrü Saracoğlu'nda çok iyi oynadık. Fenerbahçe'yi 30 dakika sahasına hapsettik. Kezman topu aldı, vurdu. Top Ergün ağabeyin poposuna değdi. Auta gidiyordu, gol oldu.'