28 Şubat 2010 Pazar

Fener bildiğiniz gibi!

Turkcell Süper Lig'in 23. haftasında İstanbul Büyükşehir Belediyespor ile Fenerbahçe, Atatürk Olimpiyat Stadı'nda karşı karşıya geldi. Daha önce bu statta rakibiyle oynadığı 2 maçı da kaybeden sarı-lacivertliler, şeytanın bacağını yine kıramadı ve 2-1 mağlup oldu.

BU MAÇI DAKİKA DAKİKA YAŞAMAK İÇİN TIKLAYIN

Fenerbahçe Teknik Direktörü Christoph Daum, Turkcell Süper Lig'de İstanbul Büyükşehir Belediyespor ile yaptıkları mücadelede, takımını Lille maçındaki kadrodan tek değişiklikle sahaya sürdü.

UEFA Avrupa Ligi 2. tur rövanşında Fransız ekibiyle yapılan maçta kart cezası nedeniyle forma giyemeyen sol bek oyuncusu Andre Santos, lig mücadelesinde takımdaki yerini alırken, Lille karşısında ilk 11'de sahaya çıkan Önder yedek kaldı.

Sarı-lacivertli ekipte sakatlıkları nedeniyle tedavileri süren Lugano, Mehmet Topuz, Özer, Ali ve Uğur İstanbul Büyükşehir Belediyespor maçında 18 kişilik kadroda yer almadılar.

Teknik direktör Daum, Özer'den sonra Deniz'i de joker gibi kullanmaya başladı. Lille maçında Andre Santos'un yokluğunda savunmanın solunda görev yapan Deniz, lig mücadelesinde bu kez orta alanın sağında görev aldı.

Alman çalıştırıcı orta alanda Emre'nin yanında ise Cristian'ın yerine Selçuk'u tercih ederken, forvette yine Güiza şans bulup, Semih yedek kaldı.

GÜİZA'YA DESTEK SÜRÜYOR

Bursaspor maçında tribünlerden gördüğü tepkiyle büyük bir üzüntü yaşayan İspanyol forvet Güiza'ya, Lille maçında taraftarın verdiği destek bu maçta da sürdü.

Karşılaşma öncesi ısınmak için sahada bulunan sarı-lacivertli futbolcu, tribünlerde kendisine yapılan sevgi gösterilerine karşılık vererek taraftarını selamladı.

ÖZER ALMANYA YOLCUSU

Fenerbahçe'nin Bursaspor ile yaptığı lig maçında sağ omuzundan sakatlanan Özer Hurmacı yarın kontrol için Almanya'ya gidecek.

Sarı-lacivertli futbolcunun, kontrollerinde omuzundan ameliyat olup olmayacağına karar verileceği ifade edildi.

20 BİNİ AŞKIN SEYİRCİ

Karşılaşmayı 20 bini aşkın Fenerbahçe taraftarının izlediği görüldü.

Taraftarlar çoğunlukla protokol tribününün karşısındaki bölümde yer alırken, normalde İstanbul Büyükşehir Belediyesporlu taraftarların protokol tribünü tarafındaki bölümde oturdukları yeri de Fenerbahçeliler doldurdu.

Maçın başlamasının ardından çok olmasa da dışarıda stada yetişmeye çalışan taraftarların bulunduğu görüldü.

Fenerbahçeli taraftarlar tribünlere astıkları pankartlarla futbolculara destek vermeye çalıştı. Protokol tribününün bulunduğu bölümün karşısındaki tribünde bulunan pankartta nazar boncuğu figürü ve altında da "Taraftar yanında" ifadeleri yer alırken, bu tribünün üst bölümünde "Efsaneler sarsılır ama unutmayın ki asla yıkılmaz" şeklinde bir pankart dikkat çekti.

HAVA KAPALI OLUNCA STAT IŞIKLARI YAKILDI

İstanbul Büyükşehir Belediyespor-Fenerbahçe mücadelesi erken bir saatte oynanmasına rağmen, havanın kapalı olması nedeniyle stat ışıkları çalıştırıldı.

Maçın başlamasından 45 dakika önce stadın bulunduğu çevreye sis çökerken, zaten bulutlu olan havada ışık oranı daha da düştü. Gündüz olmasına rağmen stat ışıkları açılarak saha içindeki ışık artırıldı.

İETT'DEN EK SEFERLER

İETT, karşılaşmada taraftarlar için şehrin çok sayıda merkez noktasından Atatürk Olimpiyat Stadı'na ek seferler düzenledi.

Taraftarlar özel araçlarının yanı sıra Kadıköy, Taksim, Mecidiyeköy, Bakırköy ve Aksaray Vatan Caddesi'nden hareket eden ek seferlerle stada ulaştı.

İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESPOR'DA 8 EKSİK

İstanbul Büyükşehir Belediyespor'un 8 sakat futbolcusu Fenerbahçe'ye karşı forma giyemedi.

Sakatlıkları bulunan Gökhan Kaba, Taner Gülleri, İbrahim Akın, Herve Tum, Zeki Korkmaz, Martin Kus ve Okan Buruk 18 kişilik kadroda yer alamadı.

Fenerbahçe'den devre arasında İstanbul Büyükşehir Belediyespor'a kiralanan Abdülkadir de sakatlığı nedeniyle sarı-lacivertli ekibe karşı forma giyemedi. Fenerbahçe'den bu sezon başında Belediyespor'a transfer olan Can Arat yedekler arasında yer buldu.

İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESPOR: 2 - FENERBAHÇE: 1

Stat: Atatürk Olimpiyat
Hakemler: Fırat Aydınus, Baki Tuncay Akkın, Orkun Aktaş, Çağatay Şahan

İstanbul Büyükşehir Belediyespor: Kenan Hasagiç, Marcus Vinicius, Gökhan Süzen (Dk. 26 Ekrem Ekşioğlu), Marcos Barbosa, Rızvan Şahin, Serhat Gülpınar, Kanfory Sylla (Dk. 65 Mahmut Tekdemir), Efe İnanç, İskender Alın, Ali Güzeldal, Tevfik Köse
Yedekler: Oğuzhan, Nsunbu, Oğuz, Mahmut, Can, Ergün
Teknik Direktör: Abdullah Avcı

Fenerbahçe: Volkan Demirel, Gökhan Gönül, Bekir, Bilica, Andre Santos, Deniz Barış (Dk. 46 Deivid), Selçuk (Dk. 46 Cristian Baroni), Emre Belözoğlu, Vederson, Alex, Güiza
Yedekler: Volkan Babacan, Önder, Semih Şentürk, Gökhan Ünal, Gökay
Teknik Direktör: Christoph Daum

Goller: Dk. 30 ve 83 İskender Alın (İstanbul Büyükşehir Belediyespor); Dk. 57 Alex (Fenerbahçe)

Sarı Kartlar: Efe İnanç, Ekrem Ekşioğlu, Serhat Gülpınar (İstanbul Büyükşehir Belediyespor)
Kırmızı Kart: Dk. 79 Alex (Fenerbahçe)

Manisa 7 hafta sonra...

Turkcell Süper Lig'de 23. hafta maçında Manisaspor, Diyarbakırspor'u 2-1 mağlup ederek 7 maç aradan sonra ilk kez 3 puanı bir arada gördü.

Maça ev sahibi Manisaspor atak başladı ve aradığı golü 18. dakikada Yiğit Gökoğlan ile buldu. Golü yedikten sonra konuk ekip Diyarbakırspor, Manisaspor kalesine daha çok yüklenmesine rağmen ilk yarıda istediği golü bulamayınca, devre 1-0 Manisaspor'un üstünlüğü ile sona erdi.

İkinci yarıda dakikalar 65'i gösterdiğinde Bebbe'nin golüyle Diyarbakırspor beraberliği yakaladı. Bu golden 3 dakika sonra Manisaspor'un genç golcüsü Ergin Keleş sahneye çıktı ve takımını 2-1 öne geçiren golü attı. Kalan dakikalarda konuk ekibin beraberlik çabaları sonuç vermeyince maç 2-1 Manisaspor'un üstünlüğü ile sona erdi.

Bu sonuçla Manisaspor 7 maç aradan sonra ilk kez galip gelirken puanını 23'e yükseltti. Diyarbakırspor ise 21 puanda kaldı.

Ligin ilk yarısında oynanan karşılaşma 0-0 berabere bittiğinden dolayı, bu iki takımın olası puan eşitliğinde avarajı iyi olan Manisaspor rakibinin üstünde yer alacak.

MANİSASPOR: 2 - DİYARBAKIRSPOR: 1

Stat: Manisa 19 Mayıs
Hakemler: Kuddusi Müftüoğlu, Selçuk Kaya, Muharrem Yılmaz

Manisaspor: İlker, Burak, Eren Aydın, Nizamettin, Ergin, Yiğit İncedemir, Mehmet Güven, Yiğit Gökoğlan, Güven, Hüseyin, Ferhat

Diyarbakırspor: Gökhan, Ayman, Barış, Basem, Adnan, Bebbe, Martinovic, Baki, Celaleddin, Abdullah, Tjikuzu

Goller: Dk. 18 Yiğit Gökoğlan, Dk. 68 Ergin Keleş (Manisaspor); Dk. 65 Bebbe (Diyarbakırspor)

Es Es 90 da yıkıldı!

Turkcell Süper Lig'in 23. haftasında Gaziantep'te oynanan maçta Eskişehirspor, 1-0 öne geçmesine rağmen 90+4. dakikada Beto'nun golüne engel olamayınca galibiyeti kaçırdı: 1-1

Ligde orta sıralarda yer alan Gaziantepspor ile Eskişehirspor 23. haftada karşı karşıya geldi. Antep'te oynanan maçı uzun süre önde götüren Eskişehirspor, son dakikada yediği golle bir puana razı oldu.

Maça konuk ekip çok hızlı başladı ve ilk dakikalardan itibaren ev sahibi takımın kalesine yüklenmeye başladı. Eskişehirspor aradığı golü 13. dakikada Jaycee Okwunwanne ile buldu. Golü yiyen ev sahibi Gaziantepspor, Eskişehirspor kalesine beraberlik için gitmesine rağmen bunlarda başarılı olamadı ve devre 1-0 Eskişehirspor'un üstünlüğü ile sona erdi.

İkinci yarıda başabaş bir mücadele vardı ve karşılıklı ataklarla iki takım da gol aradı. Maçın bu skorla bitmesi beklenirken uzatma dakikalarının sonunda ev sahibi Gaziantepspor, Beto'nun golüyle beraberliği yakaladı.: 1-1

Bu sonucun ardından Gaziantepspor puanını 31'e, Eskişehirspor da 36'ya yükseltti.

GAZİANTEPSPOR: 1 - ESKİŞEHİRSPOR: 1

Stat: Kamil Ocak
Hakemler: Tolga Özkalfa, Gökhan Memişoğlu, Serdar Diyadin

Gaziantepspor: Mahmut, Murat Ceylan, Deumi, Tomas, Zurita, Ahmet Arı, Serdar Kurtuluş, Jorhingo, Erman Özgür, Olcan, Beto

Eskişehirspor: Ivesa, Koray, Vucko, El Saka, Sezgin Coşkun, Aydın Yılmaz, Doğa Kaya, Sezer Öztürk, Bülent, Okwunwanne, Mehmet Yılmaz

Goller: Dk. 90+4 Beto (Gaziantepspor); Dk. 12 Okwunwanne (Eskişehirspor)

Sarı Kartlar: Bülent Ertuğrul, Erkan Zengin (Eskişehirspor), Vucko, Serdar Kurtuluş (Gaziantepspor)

27 Şubat 2010 Cumartesi

Tv izlemenin kurallarıı değişiyor.

Televizyon izlemenin kuralları değişiyor

Yazan:Cnet Türkiye Çarşamba, 24 Şubat 2010 19:01
Tivibu ile sinema ve televizyon, zaman ve mekandan bağımsız hale geliyor.

61 ayrı kanalı ayda sadece 1 TL’ye ve üstelik Tekrar İzle, Durdur İzle özellikleriyle birlikte izleme fırsatı sunan; ayrıca Seç İzle özelliği kapsamında yerli ve yabancı filmler, popüler diziler, belgeseller, çocuk, yaşam ve eğlence programları gibi farklı türde içeriğe ulaşma imkanı tanıyan Tivibu, TTNET müşterilerinin hizmetine sunuldu.


Tivibu’nun tanıtım toplantısında konuşan TTNET Genel Müdürü Tahsin Yılmaz, “TTNET, 2010 yılı itibariyle televizyon, internet ve telefon servisleriyle, müşterilerinin tüm iletişim ihtiyaçlarını karşılayacak. İnternet tarafında, sabit genişbant (ADSL, VDSL2, WiFi, Metro Ethernet) ve mobil genişbant (3G) hizmetlerimizin yanı sıra katma değerli ürün ve servislerimizi de sunmaya devam edeceğiz” dedi.

Artık Bikinide yasak!

Artık bikini de yasak!

Yazan:Hakan Kilyusufoğlu Salı, 23 Şubat 2010 18:56
Bir süredir devam eden kısıtlamalar iyice sıkılaştırıldı. Pek çok kullanıcı yeni kararı aşırı buldu.

iPohone uygulamalarının satışının yapıldığı AppStore'da erotik içerikli uygulamalara bir süredir kısıtlamalar getiriliyordu. 18 yaşından küçüklerin bu uygulamaları telefonlarına indirerek uygunsuz içeriğe eriştiklerinden şikayet eden ebeveynler daha fazla kısıtlama için seslerini yükseltmeye devam edince sonunda 5000'e yakın uygulama ani bir kararla siteden kaldırıldı.


Apple, yeni düzenlemeyi gelen kullanıcı şikayetlerine bağlarken bu uygulamaları geliştiren şirketler isyan bayraklarını açtı.

En Komik tanıtımlar!

En komik canlı tanıtım faciaları

Yazan:Hakan Kilyusufoğlu Salı, 23 Şubat 2010 12:57

Bazı anlar vardır, "yer yarılsa da içine girsem" dersiniz. İşte o anlardan derlediğimiz teknoloji tanıtımı faciaları...

CES 2010'DAKİ KIRILMAZ TELEFON

Bu yıl CES fuarında karşılaştığımız en eğelenceli görüntü ile başlıyoruz. İşte kırılmaz telefon!


Firmanın yetkilisi telefona çekiçle vursanız dahi kırılmayacağını iddia edince bunu test etmek isteyen muhabir arkadaş hemen önlerinde duran su dolu tankın kenarına telefonu vurmaya başlıyor ve olanlar oluyor...

No IE, Yes Mozilla!

Internet Explorer ile Windows'un aşkı sona eriyor

Yazan:Hakan Kilyusufoğlu Pazartesi, 22 Şubat 2010 14:51
Avrupa Komisyonu'nun aldığı önemli karar 1 Mart tarihinden itibaren yürürlüğe giriyor.

Internet Explorer'ın Windows işletim sistemi ile birlikte yüklü olarak gelmesinin rekabet kurallarına aykırı olduğu ve diğer tarayıcıların önünü kestiği iddiasıyla Avrupa Rekabet Komisyonu'na yapılan başvuru haklı bulunurak gerekli düzenlemeyi yapması için Microsoft'a 1 Mart'a kadar süre verilmişti.


Verilen sürenin dolmasına az bir zaman kala Microsoft hazırlıklarını tamamladı. Yayınlanacak yeni bir yama ile aktif hale gelecek olan bu uygulama bütün Internet Explorer kullanıcılarının karşısına bir seçim ekranı çıkaracak.

Dev birleşmeye onay çıktı!

Devlerin birleşmesine onay çıktı

Yazan:Hakan Kilyusufoğlu Cumartesi, 20 Şubat 2010 13:12
Geçen sene Microsoft ve Yahoo arasında imzalanan ortaklık anlaşması onaydan geçti.

ABD'den ve Avrupa Birliği'nden gerekli onayların alınması sonucu bu ortaklalık anlaşmasının rekabet ortamına zarar verebileceği yönünde yapılan itirazlar sonuçsuz kalmış oldu.


Anlaşma gereği Microsoft'un arama motoru Bing'in teknik altyapısı geliştirilmeye devam edilirken Yahoo'dan da mevcut servislerin iyileştirilmesi ve reklam anlaşmalarını yürütmesi bekleniyor.

Bundan sonra Yahoo arama motoru tamamen Bing'e entegre edilecek. Reklam yönetiminden elde edilecek kar ise iki şirket arasında paylaşılacak.

Essentials artık Türkçe!

Paylaş
BloggerDeliciousDiggFacebookFriendFeedG Bookmarks
LinkedInLiveTechnoratiTwitterY!Bookmarks
Yazdır
Microsoft Security Essentials artık Türkçe

Yazan:Hakan Kilyusufoğlu Cumartesi, 20 Şubat 2010 11:16
Antivirüs programları arasında kolay kullanımı ile dikkat çeken Microsoft Security Essentials artık tamamen Türkçe.

Windows 7 işletim sistemleriyle birlikte ücretsiz olarak gelen Microsoft Security Essentials antivirüs programının pek çok dilde desteği olmasına rağmen Türkçe bunların arasında bulunmuyordu.


Bu eksikliği gideren Microsoft, programın resmi sayfasında da güncelleme yaparak seçenekler arasına Türkçe'yi de ekledi.

Programı indirmek için gerekli bilgiyi sonraki sayfada bulabilirsiniz.

Türklerin kullandığı şifreler.

Türkler hangi şifreleri seçiyor?

İzmir Ekonomi Üniversitesi ve Ege Üniversitesi araştırmacılarının ''Türk Kullanıcılarının Parola Seçimindeki Eğilimleri'' adlı çalışması şifre alışkanlıklarımızı gözler önüne serdi.

İzmir Ekonomi Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü Öğretim Görevlisi İlker Korkmaz, Ege Üniversitesi Uluslararası Bilgisayar Enstitüsü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Emin Dalkılıç ile birlikte hazırladıkları ''Türk Kullanıcıların Parola Seçimleri'' isimli araştırma sonuçlarına ilişkin bilgi verdi.


Parola seçiminde, kullanıcıların genelde hatırlanması kolay ve kısa parolalar seçtiklerinin bilinen bir yöntem olduğunu belirten Korkmaz, bu tür parolaların bilgisayar korsanları için kolay hedef olduğunu ve tek bir ''zayıf'' kullanıcı parolasının bile tüm sistemin güvenliğini tehlikeye düşürebildiğini vurguladı.

Korkmaz, akademik çalışmalarında, güvenilir kaynaklardan elde ettikleri ve bir sistemde kullanılan 2564 gerçek Türkçe parolayı seçtiklerini ve çeşitli yöntemlerle bilimsel veriler kullanılarak ''şifreleri kırmaya'' çalıştıklarını anlattı.

İlker Korkmaz, bu parolaların gizlilik nedeniyle araştırma kapsamı dışında hiçbir şekilde kullanılmadığını bildirdi.

Bu bilimsel şifre kırma çalışmalarının sonuçları sonraki sayfada.

26 Şubat 2010 Cuma

Beşiktaşlı oyuncunun oğlu yoğun bakımda!

Nobre'nin küçük oğlu yoğun bakımda

Beşiktaşlı futbolcu Mert Nobre’nin küçük oğlunun hastaneye kaldırıldığı ve şu an


Beşiktaş'ın Türk vatandaşı futbolcusu Mert Nobre, 7 yaşındaki oğlu Nikolas'ın hastalığı ile sarsıldı.

Nikolas Nobre'nin bugün öğle saatlerinde menenjit rahatsızlığı üzerine Ümraniye Hisar Hastanesi'ne acil olarak kaldırıldığı ve yoğun bakıma alındığı öğrenildi. Mert Nobre ve eşinin halen hastanede olduğu ve gözyaşları içerisinde doktorların Nikolas hakkında yapacakları kesin açıklamayı bekledikleri öğrenildi.

Hastanenin bugün Nikolas Nobre'nin sağlık durumu hakkında basın açıklaması yapacağı öğrenildi.

Öte yandan oğlunun geçirdiği rahatsızlık sonrası bugün Nevzat Demir Tesisleri'nden ayrılarak hastaneye giden Nobre'nin, Beşiktaş'ın yarın Kayserspor ile oynayacağı maçın kadrosundan çıkartıldığı ve Kayseri'ye gitmeyeceği kaydedildi.

Müşteri parasını falcıya kaptırdı!

Müşterinin parasını falcıya kaptırdı



İzmir'de evlilik hazırlığı yaparken kendisini terk eden erkek arkadaşıyla yeniden birlikte olmak isteyen bir bankanın portföy danışmanı, erkek arkadaşına ''papaz büyüsü'' yapıldığını söyleyen falcı kadına büyüyü bozması için müşterilerin hesabından 705 bin lira verdi.

Olayın ortaya çıkmasıyla falcı kadının ev, 2 otomobil ve kamyon aldığı eşi ve portföy danışmanı yakalandı. Falcı kadının arandığı bildirildi.

Bornova ilçesindeki banka şubesine başvuran bir müşteri, hesabındaki paranın haberi olmadan başka bir hesaba havale edildiğini fark ettiğini bildirdi.

Bunun üzerine banka müfettişlerinin banka şubesindeki hesaplarda yaptığı incelemede, 11 müşterinin hesabındaki toplam 705 bin liranın başka hesaplara havale edildiği belirlendi. Müşterilerin haberi olmadan yapılan havale işlemlerinin, banka şubesinde çalışan portföy danışmanı F.Ş. tarafından yapıldığı ortaya çıktı.

Sorgulanan F.Ş'nin ifadesinde, evlilik hazırlığı yaptığı erkek arkadaşı O.Y. ile 2008 yılında ayrıldığı, bir arkadaşının ''Tanıdığım bir falcı var, ona gidersen belki erkek arkadaşınla yeniden birlikte olabilirsin'' tavsiyesi üzerine B.C. adlı falcı kadının evine gittiğini, kahve falına bakan B.C'nin ''Erkek arkadaşına papaz büyüsü yapılmış, bozulması için 4 bin 500 lira vermen lazım'' deyince parayı verdiğini ileri sürdüğü öğrenildi.

F.Ş'nin, yaklaşık 1 yıl boyunca sürekli evine gittiği falcı B.C'nin ''Benim cinlerim var, sana zarar vermemesi için çok para vermen lazım'' diye kendisini etki altına alıp korkuttuğunu, 2009 yılının Kasım ayına kadar belirli aralıklarla bankadaki 11 müşterinin hesabındaki toplam 705 bin lirayı falcı kadının hesabına aktardığını iddia ettiği bildirildi.

F.Ş'nin ifadesinin ardından polis ekipleri, falcı B.C'yi (41) yakalamak için çalışma başlattı. Kaçtığı belirlenen ve yakalanamayan B.C'nin 705 bin lirayla eşi R.C. ve erkek kardeşi M.B'ye 1 ev, 2 otomobil, 1 kamyon aldığı tespit edildi. Polisler, M.B. (39) ile R.C'yi (51) yakaladı. Kamyon ile 2 otomobile el konuldu.

Firarda olan falcı B.C'nin arandığı, gözaltında tutulan bankanın portföy yöneticisi F.Ş. ile M.B. ve R.C'nin işlemleri tamamlandıktan sonra adliyeye sevk edilecekleri bildirildi.

Cem gariboğlu cinayeti tek başına işlemiş!

Cem Garipoğlu testere sorularına sinirlendi


Cinayette kullanılan testere ile ilgili sorulara sinirlenen Garipoğlu, "Bu soruya cevap vermek istemiyorum, çok kötü oluyorum" dedi.

BABA GARİPOĞLU: "CİNAYETİ CEM TEK BAŞINA İŞLEDİ"

CEM GARİPOĞLU TESLİM OLDU - GALERİ
Münevver Karabulut cinayetine ilişkin dava kapsamında hakim karşısına çıkan Cem Garipoğlu, cesedi Etiler'deki çöp konteynırına bırakırken yanında korsan taksiciden başka kimse olmadığını söyledi. Cinayette kullanılan testere ile ilgili sorulara sinirlenen Garipoğlu, "Bu soruya cevap vermek istemiyorum, çok kötü oluyorum" dedi. Baba Mehmet Nida Garipoğlu ise Münevver'i daha önceden tanımadığını belirterek, "Cem hem kendisine, hem bize, hem de Karabulut ailesine çok büyük ceza verdi" diye konuştu.

Bakırköy 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada tutuklu sanıklar Cem Garipoğlu ve babası Mehmet Nida Garipoğlu hazır bulundu. Münevver'in annesi Nagehan Karabulut ile babası Süreyya Karabulut da duruşmaya katıldı. Duruşmada Emek Hareketi adlı gruba üye kadınlar davaya müdahil olmak istedi. Ancak mahkeme, adı geçen kurumun doğrudan zarar görmediği gerekçesiyle talebi reddetti.

25 Şubat 2010 Perşembe

Lille patronu: Favori FENERBAHÇE!

Lille Teknik Direktörü Rudi Garcia, yarın UEFA Avrupa Ligi 2. tur rövanşında yapacakları maçın favorisinin Fenerbahçe olduğunu söyledi.

Garcia, Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Stadı'nda düzenlediği basın toplantısında, maçla ilgili soruları yanıtladı. İlk maçın sonunda yaptığı açıklamada, İstanbul'daki rövanşta mutlaka bir gol bulmaları gerektiğini ifade ettiğini hatırlatan Garcia, ''Sahaya çıkıp ofansif oyunumuzu sergilemeye çalışacağız. Hem Fenerbahçe'ye, hem taraftarına büyük saygımız var. Favori olarak Fenerbahçe'yi görüyorum. Favori onlar, ancak biz de 3. turda olmak için elimizden geleni yapıp, bir gol bulmaya çalışacağız'' dedi.

Sakat ve cezalı oyuncular nedeniyle taktik anlayışlarında, oyunun gidişatına göre değişiklikler yapabileceğini kaydeden Garcia, ''Bu seçenekleri değerlendireceğim. 2 cezalı, 3 sakat oyuncumuz var'' diye konuştu..

Sakatlıklarla ilgili bir soruya da Garcia, ''Şubat ayının sonlarındayız. 38 maç oynadık. Sezon uzun, ama 2010 yılının başında bu konuda açıklama yapmıştım. Oyuncuları korumak gerektiğini söylemiştim. Sonuçta sakatlık şans eseri oluşan bir olay. Biz de bu konuda şanssızız'' yanıtını verd

Madrid başkanı turdan umutlu görünüyor!

UEFA Avrupa Ligi 2. tur rövanş maçında Galatasaray'la karşılaşacak olan Atletico Madrid'de başkan Enrique Cerezo, amaçlarının turu geçmek olduğunu söyledi.

Konakladıkları The Ritz Carlton Otel'de bir basın toplantısı düzenleyen Enrique Cerezo, her şeyden önce Galatasaray karşısında tur atlayan taraf olmak istediklerini söylerken, ''Galatasaray gerçekten zorlu bir rakip. Burada turu geçip başarılı oyunumuz sürdürmeliyiz'' dedi.

Ali Sami Yen Stadı'nda Galatasaray taraftarlarının yoğun desteğinin kendileri için bir korku oluşturup oluşturmadığı şeklindeki bir soru üzerine Cerezo, ''Korku olabilir, ama sonuçta futbolcular profesyoneldir. Bu sahada veya başka sahada işlerini yapacaklar. Statta seyirci faktörü olacaktır, ancak futbolcular da işlerini yapmak zorunda'' ifadelerini kullandı.

Teknik direktör Frank Rijkaard'ı Barcelona'yı çalıştırdığı dönemden tanıdığını ve iyi bir teknik adam olduğunu vurgulayan Cerezo, ''Sonuçta biz kendimize güveniyoruz. İyi bir neticeyle Madrid'e döneceğimize de inanıyoruz'' şeklinde konuştu.

-THY'NİN SPONSORLUĞU-

Galatasaray maçının ulaşım sponsoru olarak Türk Hava Yolları (THY) ile anlaşmalarına değinen Enrique Cerezo, bu işbirliğini gelecek dönemlere taşıyabileceklerini söyledi.

THY ile İstanbul'a gelişleriyle ilgili olarak, ''Dün bir bulut nedeniyle uçakta sanırım biraz korku yaşandı, ama gayet güzel servis vardı. Umarım ileriki maçlarda THY ile uçmaya devam ederiz. THY gayet iyi bir uçak şirketi. Şu anda görüşme durumundayız. Umarız uzun bir anlaşma olur'' şeklinde konuştu.

Benitezi çıldırdı!

Unirea maçı öncesi basın toplantısı düzenleyen Rafa Benitez'i sorulan sorular üzerine çığrından çıktı ve adeta çıldırdı.

UEFA Avrupa Lig'inde bu akşam oynanacak Unirea - Liverpool maçı için Romanya'ya gelen İngiliz ekibinin İspanyol teknik direktörü Rafa Benitez, düzenlenen basın toplantısında sinirlendiği Rumen gazetecilerden birine patladı.

Takımı son dönemde zor günler geçiren Benitez Romanya'ya gidiş dönüş programını beğenmediği için son derece gergin bir vaziyette toplantıya başladı.

Milliyet'in haberine göre, gazetecilerin "Sürekli kovulma ihtimaliyle yaşamak ve taraftarlarca alay edilmek nasıl bir duygu?" ve "Bir Rumen takımını kaç paraya çalıştırırsın?" gibi soruları karşısında sinirlenen Benitez, önce soruları sukunetle cevapladı ancak daha sonra alaycı bir ifadeyle güldüğü gazeteciye "Seni en son 2005 Şampiyonlar Ligi finalinde görmüştüm, o zamandan beri epey şişmanlamışsın, neden böyle oldu?" şeklinde bir soru yöneltti.

Daha sonra gülmeye devam eden Benitez teşekkür ederek basın toplantısına son verdi.

Gs face grubu hacklendi!

100 yılı aşkın zamandır süre gelen Galatasaray - Fenerbahçe çekişmesi internette de tüm hızıyla devam ediyor.

En güncel paylaşım sitelerinden Facebook'ta Galatasaray sayfasına üye olanlar büyük bir sürprizle karşılaştı.

Facebook'ta 2 milyondan fazla üyesi bulunan 'Galatasaray' sayfasını birkaç Fenerbahçeli taraftar ele geçirdi.

Bu işi yapan Fenerbahçeli taraftarlar olay sonrasında 'Tüm Fenerbahçelilere hediyemizdir' şeklinde mesaj yayınladılar.

Ancak sarı-lacivertli taraftarların bu davranışı Galatasaraylıların büyük tepkisine yol açtı. Sarı-kırmızılı taraftarlar Facebook'ta yaptığı yorumlarda Fenerbahçelilere öfke kusarken, 3-2'lik Bursa yenilgisine de göndermede bulundular. "Bizi değil 6-0, 16-0 da yenseniz hayallerimizin bile peşinde koşamayacaksınız" diyen Cimbom taraftarları, "Bursaspor'a yenilginizin acısı bizim sayfamızı hacklemekle çıkmaz. Önce Avrupa'dan bir kupa getirin de sonra konuşun" görüşünü savundular.

24 Şubat 2010 Çarşamba

Yahşi batıya ivedik tokatı!

Recep ivedik 3 gösterime girdikten sonra Yahşi Batı'yı sadece 3.754 kişi izledi Gişenin en büyük iki rakibi Cem Yılmaz ve Şahan Gökbakar kapışmasında yine gülen taraf Recep ivedik 3'le Gökbakar oldu. Yahşi Batı filmiyle 8 haftada 2 milyon 319 bin 598 seyirci sayısına ulaşan Yılmaz, Recep ivedik 3'ün gösterime girmesiyle adeta hüsrana uğradı. Yahşi Batı'yı geçtiğimiz haftasonu; sadece 827 kişi izledi ve film bu rakamla aynı anda vizyona girdiği birçok yerli yapımın gerisinde kaldı. 2 haftada 3 bin 754 kişinin izlediği Yahşi Batı toplam 20.837.888 TL hasılat elde ederken Recep ivedik 3, kısa sürede 2 milyon 366 bin 81 seyirciyle 20.788.153 TL'ye ulaştı. Gişede başarı yakalayan Şahan Gökbakar'ın kendi rekorunu egale edip edemeyeceğini ise zaman gösterecek.

Seda sayan umreye gitti!

Şarkıcı Seda Sayan, VIP Umre organizasyonuyla Umre'ye gitti. Türkiye'nin sayılı zenginleri ve sosyetenin tanınmış isimlerini Umre'ye gönderen Nadire İçkale, bu kez şarkıcı Seda Sayan'ı kutsal topraklara götürdü.
Suudi Arabistan Havayolları'na ait tarifeli uçakla Cidde'ye giden Seda Sayan, bir hafta kalacağını söylediği Umre ziyaretiyle ilgili açıklama yapmak istemedi. Uzun bir entari giyen ve başını örten Seda Sayan, gazetecilerin ısrarlı sorularına sadece, "Umre'de bir hafta kalacağım." şeklinde yanıt verdi.

Ünlüleri ve Türkiye'nin sayılı zenginlerini Umre ve Hac organizasyonlarını yapan Nadire İçkale, kaç kez Umre ziyareti yaptığını bilmediğini söyledi. Seda Sayan'ın ilk kez Umre'ye gittiğini dile getiren İçkale, "Her sene yapıyoruz biz bu ziyaretimizi, artık geleneksel bir hale geldi. Oldukça kalabalı bir grup olarak gidiyoruz. Epey gittim ama sanki her seferinde ilk defa gidiyormuşum gibi oluyor. Bu mübarek yere gitmenin sayısı olmuyor." dedi. İçkale, organizasyonda toplanan paraların Güneydoğu'ya öğrencilere burs olarak gönderileceğini kaydetti.

Cenazeye davet edip intahar etti!!

Manisa’nın Saruhanlı ilçesinde bir kişi, telefonda konuştuğu Bursa’daki amcasının çocuklarına "yarın cenazeme gelin" dedikten sonra yaşamına son verdi.

Lütfiye köyünde yaşayan ve Nuriye beldesinde kömür ticareti yapan Ö.B. (60), evinin garajındaki tavana bağladığı iple intihar etti.

Ö.B’nin yaşamına son vermeden hemen önce Bursa’daki akrabalarını telefonla arayarak, "Yarın cenazeme gelin" dediği öğrenildi.

Bu görüşmenin ardından amca çocuklarının ise durumu Ö.B’nin Saruhanlı’daki damadı M.K’ya bildirdiği belirtildi.

Cesedi, eve gelen yakınları tarafından bulunan Ö.B’nin, borçlarından dolayı intihar ettiğine ilişkin not bıraktığı kaydedildi.

Cumhuriyet savcılığı soruşturma başlatırken, cenaze İzmir Adli Tıp Kurumuna gönderildi.

23 Şubat 2010 Salı

FUTBOLA KAN BULASTI!

Brezilya’da, Sao Paulo kentinin takımları olan Palmeiras ve Sao Paulo arasında oynanan maçın ardından adeta kan gövdeyi götürdü.

Palmeiras’ın Palestra Italia stadında oynanan maçın ardından çok sayıda Palmeiras ve Sao Paulo taraftarı arasında kavgalar çıktı. Polis, kentin Jundiai bölgesinde çıkan kavgada 4 taraftarın vurularak yaralandığını, bu taraftarlardan birinin öldüğünü duyurdu. Yaralıların durumunun ciddiyetini koruduğu belirtildi.

Kentin diğer bölgelerindeki kavgalarda da 13 taraftarın yaralandığı, yaklaşık 60 kişinin gözaltına alındığı bildirildi.

Maçı 2-0 Palmeiras kazandı.

islami sohbet

Fikstür belli oldu!

Euro 2012 Grup Eleme Maçlarının Fikstürü Belirlendi. Türkiye İlk Maçını Kazakistan İle Oynayacak.

2012 Avrupa şampiyonası Grup Eleme Maçları A Grubu Fikstürü

03.09.2010 Belçika – Almanya
03.09.2010 Kazakistan – Türkiye

07.09.2010 Almanya – Azerbaycan

07.09.2010 Türkiye – Belçika

07.09.2010 Avusturya – Kazakistan

08.10.2010 Almanya – Türkiye

08.10.2010 Avusturya – Azerbaycan

08.10.2010 Kazakistan – Belçika

12.10.2010 Belçika – Avusturya

12.10.2010 Azerbaycan – Türkiye

12.10.2010 Kazakistan – Almanya

25.03.2011 Avusturya – Belçika

25.03.2011 Almanya – Kazakistan

29.03.2011 Türkiye – Avusturya

29.03.2011 Belçika – Azerbaycan

03.06.2011 Avusturya – Almanya

03.06.2011 Kazakistan – Azerbaycan

03.06.2011 Belçika – Türkiye

07.06.2011 Azerbaycan – Almanya

02.09.2011 Azerbaycan – Belçika

02.09.2011 Almanya – Avusturya

02.09.2011 Türkiye – Kazakistan

06.09.2011 Avusturya – Türkiye

06.09.2011 Azerbaycan – Kazakistan

07.10.2011 Türkiye – Almanya

07.10.2011 Azerbaycan – Avusturya

07.10.2011 Belçika – Kazakistan

11.10.2011 Almanya – Belçika

11.10.2011 Türkiye – Azerbaycan

11.10.2011 Kazakistan – Avusturya

Bu Maçları Unutmak İmkansız!



Bursaspor'un Fenerbahçe'yi 2-0 geriden gelip maçı 3-2 kazanması akıllara diğer geri dönüş maçlarını getirdi. Tarihte gitti denilen, dönmez denilen, kazanılamaz denilen öyle maçlar var ki, işte akıllardan çıkmayanlar...

Bursaspor'un ligde Fenerbahçe'yi 2-0 geriden gelip 3-2 yenmesi tabi ki büyük bir olay. Dünya, Avrupa ve süper ligi tarihinde böyle olağanüstü maçlar hep yaşandı yaşanmaya da devam edecek. Futbolu sevmemizin bir nedeni de bu olsa gerek. Milli takımla da yaşadık bunu Galatasaray'ın Avrupa macerasında da. Lig tarihinde ise öyle maçlar var ki gitti denilen, dönmez denilen, kazanılamaz denilen...

Bursaspor'un Fenerbahçe'yi hem de Şükrü Saracoğlu'nda 2-0 geriden gelip maçı 3-2 kazanması futbol gündeminin birinci sırasına oturdu. Yeşil-beyazlı takım 25 Mart 1990 tarihinde de bu kez Bursa'da rakibini aynı şekilde 2 fark geriden gelip kazanmıştı. Dünya, Avrupa ve Süper Lig tarihinde böyle olağanüstü maçlar hep yaşandı, yaşanmaya da devam edecek. Futbolu sevmemizin bir nedeni de bu olsa gerek. En yakın örneklerinden birini son Avrupa Şampiyonası'nda yaşamıştık. A Milli Futbol Takımımız Çek Cumhuriyeti'ni 2-0 geriden gelip 3-2 yenmiş, Avrupa ve Dünya basını bizi ayakta alkışlarken, "Geri dönüşlerin kralı" yakıştırmasını yapmıştı. Ya 2005 Şampiyonlar Ligi finaline ne demeli... Atatürk Olimpiyat Stadı'nda oynanan Milan-Liverpool maçı belki 3-3 tamamlandı ama, İngilizler ilk yarısını 3-0 geride kapatıp ikinci yarıda maçı dengeledi. Penaltılarla da maçı ve kupayı alıp götürmüştü. UEFA bu finali, heyecanı ve zevki en yüksek Devler Ligi maçı olarak 1. sıraya koydu.

İşte futbol tarihinde bu tür sonuçların yaşandığı örnekler:

Galatasaray-Fenerbahçe: 3-4
3 Mayıs 1989... Türk futbolunun unutulmaz maçlarından biri olarak tarihe geçti. Türkiye Kupası Çeyrek Final 2. maçında Galatasaray ilk yarıyı 3-0 önde kapadı. İkinci yarı işi şova döken Cimbom rehavetin faturasını ağır ödedi. Aykut ve Hazan Vezir'in 3 golü sonrası Fenerbahçe 'imkansız' denileni başardı ve 4-3 galip geldi.

Fenerbahçe-Galatasaray: 3-2
20 Ağustos 1989... Başbakanlık Kupası mücadelesinde Fenerbahçe, ezeli rakibi Galatasaray'ı 2-0 geriden gelerek 3-2 mağlup etti. Muhteşem maçta sarı-lacivertli takımın gollerini Şenol Çorlu(2) ve Aykut attı.

Almanya-Macaristan: 3-2 (Bern Mucizesi)
4 Temmuz 1954... Almanya futbol tarihinin en ünlü maçı... 1954 Dünya Kupası finalinde favori gösterilmeyen Batı Almanya, 2-0 geriden gelip Macaristan'ı 3-2 mağlup etti ve şampiyon oldu.

Galatasaray-Zeytinburnu: 7-3
1994-95 sezonu... Şampiyonluk şansı azalan Galatasaray, bir anda 3-0 yenik duruma düştü. Taraftarların çoğu stadı bile terketti. İkinci yarı coşan Cimbom, maçı 7-3 kazanarak zoru başardı.

Marsilya-Montpellier: 5-4
22 Ağustos 1998... Fransa Birinci Ligi tarihi maçlardan birine sahne oldu. Karşılaşmanın ilk yarısı Montpellier'in 4-0 üstünlüğüyle tamamlandı. İkinci yarı bambaşka bir görüntü çizen Marsilya, imkansızı başarıp 5 gol birden attı.

Finlandiya-Türkiye: 2-4
5 Haziran 1999... (A) Milli Futbol Takımımız, Finlandiya deplasmanında Tihinen ve Paatelainen'in gollerine engel olamayınca bir anda 2-0 geriye düştü. Çabuk toparlanan milliler, Tayfur Havutçu ve Hakan Şükür'ün 2'şer golüyle maçı lehine çevirdi.

Bursaspor-Fenerbahçe: 3-2
25 Mart 1990... Ligin 26. haftasında Fenerbahçe Hakan Tecimer ve Şenol Ulusavaş'ın golleriyle 2-0'ı yakaladı. Pes etmeyen Bursaspor, Erhan Kiremitçi'nin attığı 3 golle imkansızı başardı.

Galatasaray-Fenerbahçe: 4-4
5 Haziran 1983... G.Saray maça fırtına gibi başlayıp Mirza Sejdic, Bülent Alkılıç, Sinan Turhan ve Tarık Hociç'in golleriyle 4-1'i yakaladı. F.Bahçe maçın son bölümünde Onur Kayador, Özcan Kızıltan (2) ve Mehmet Hacıoğlu'nun golleriyle skoru 4-4'e getirdi.

Fenerbahçe-Vanspor: 3-2
8 Ağustos 1999... Maça fırtına gibi başlayan Vanspor, ilk yarıyı deplasmanda 2-0 önde bitirdi. İkinci yarı açılan Fenerbahçe, karşılaşmayı 3-2'lik sonuçla kendi lehine çevirdi. Vanspor, 18 kişilik kadroda 16 yaşında alt yapıdan futbolcu bulundurduğu gerekçesiyle 3-0 hükmen mağlup sayıldı.

Monaco-Nice: 3-4
2 Ekim 2004... Saviola ve Adebayor'un iki golüyle 3-0 geriye düşen ev sahibi Nice, Victor Agali(3) ve Vahirua'nın golleriyle sahadan 4-3'lük galibiyetle ayrıldı.

Galatasaray-Beşiktaş: 2-3
20 Nisan 1991... Galatasaray Tanju Çolak ve Ulvi'nin erken gelen golleriyle rahatladı. Ali Gültiken(2) ve Feyyaz Uçar'ın golleri siyah-beyazlı takımı, şampiyonluk için yarıştığı ezeli rakibi karşısında zafere taşıdı.

Manchester United-Bayern Münih: 2-1
26 Mayıs 1999... Unutulmaz Şampiyonlar Ligi finali. Nou Camp Stadı muhteşem bir maça sahne oldu. 90. dakikaya 1-0 önde giren Bayern, 4 dakikalık uzatmada kalesinde 2 şok gol gördü. Teddy Sheringham ve Ole Gunnar Solskjaer'in golleriyle kupayı kucaklayan takım Manchester United oldu.

Galatasaray-Milan: 3-2
3 Kasım 1999... Galatasaray'ın UEFA Kupası'na katılıp, kazanmasına yol açan tarihi maç. Son 5 dakikaya 2-1 mağlup giren sarı-kırmızılılar, Hakan Şükür ve Ümit Davala'nın penaltı golüyle 3-2 galip geldi ve UEFA'ya katılma hakkını kazandı.

Deportivo-PSG: 4-3
2000-2001 sezonu... Şampiyonlar Ligi'nde Galatasaray'ın da yer aldığı grupta oynanan maçta Deportivo, son 35 dakikaya 4 gol sığdırdı. İspanyollar 3-0 yenik duruma düştükleri maçı Pandiani (3) ve Tristan'ın golleriyle çevirdi.

Galatasaray-Real Madrid: 3-2
3 Nisan 2001... Şampiyonlar Ligi Çeyrek Final ilk maçında Galatasaray, konuk ettiği Real Madrid karşısında bir anda 2-0 geriye düştü. İkinci yarı sahada bambaşka bir Cimbom vardı. Sarı-kırmızılılar Ümit Davala, Hasan Şaş ve Jardel'in golleriyle karşılaşmayı 3-2 kazandı.

Fenerbahçe-Gaziantepspor: 4-3
21 Mayıs 2001... Fenerbahçe ikinci yarı adeta küllerinden yeniden doğdu. Sarı-lacivertli takım, 3-0'lık yenilgiden 4-3'lük galibiyete ulaştı. Muhteşem geri dönüşün kahramanları Revivo, Rapaiç(2) ve Uche oldu.

Beşiktaş-Elazığspor: 5-3
14 Mart 2004... Herkes Beşiktaş'tan gol beklerken, Debnar ve Yunus bir anda skoru 2-0 yaptı. Tayfur ve Sergen cevap verdi. Ilie ile Ahmed Hassan nefes aldırdı. Yunus korkuttu, Mısırlı maçın skorunu tayin etti.

Konyaspor-Fenerbahçe: 2-4
30 Eylül 2005... Fenerbahçe, Konya deplasmanında muhteşem bir maç çıkardı. Soyunma oadasına 2-0 geride giden sarı-lacivertli takım Anelka ve Nobre'nin 2'şer golüyle karşılaşmadan 4-2 galip ayrıldı.

Inter-Roma: 4-3
28 Ekim 2006... Süper Kupa için San Siro'da oynanan maç oldukça dramatikti. 3-0 geriye düşen Inter maçı önce 3-3'e, sonra da uzatmalarda 4-3'e getirerek sahadan galip ayrılmayı bidi.

Real Madrid-Espanyol: 4-3
2006-2007... İspanya'da geçen sezon kıran kırana geçen şampiyonluk yarışında, müthiş bir kazanma hırsı sergileyen Real Madrid iki farkla geriye düştüğü maçta Espanyol'u 4-3 devirdi.

Manchester United-Everton: 4-2
2006-2007 sezonu... Manchester United, Everton karşısında inanılmaz bir maç çıkardı. 2-0 yenik duruma düşen Kırmızı Şeytanlar, son 30 dakikada bulduğu 4 golle üç puanı aldı.

Real Sociedad-Atletico Madrid: 3-2
2005-2006 sezonu... Sociedad'ın Torres ve Kezman'ın golleriyle 2 farklı yenik duruma düştüğü maçta, Kovacevic 55'te farkı bire indirdi. 81'de sahneye çıkan Nihat Kahveci eşitliği sağladı. Kırmızı kartlar sonrası 9 kişi kalan Sociedad, Kovacevic'in uzatmalarda gelen golüyle 3 puanı kazanan taraf oldu.

Trabzonspor-Beşiktaş: 3-2
24 Şubat 2007... Trabzonspor, Avni Aker'de oynanan maçın ilk yarısını 2-0 yenik kapattı. Bordo-mavili takım, ikinci yarı 7 dakika içinde(53,55,60) 3 gol atarak muhteşem bir geri dönüş yaptı.

Tottenham-Manchester United: 3-5
29 Eylül 2001... Kırmızı Şeytanlar, Londra deplasmanında bir mucizeye imza attı. Devreyi 3-0 yenik kapatan Manchester United, ikinci 45 dakikada rakip ağları 5 kez havalandırdı.

Beşiktaş-Denizlispor: 3-2
22 Eylül 2007... Turkcell Süper Lig'in 6. haftasında Beşiktaş, konuk ettiği Denizlispor karşısında ecel terleri döktü. Fatih Egedik'in 2 golüne engel olamayan Kartal, şoktan çabuk kurtularak, 2-0 geriden gelip maçı 3-2 çevirdi.

Sivasspor-Bursaspor: 3-2
29 Eylül 2007... Süper Lig'in 7. haftasında Bursaspor'u konuk eden Sivasspor, 2 farklı geriye düştüğü maçta Muhammed Ali Kurtuluş(2) ve Mehmet Yıldız'ın golleriyle hayat buldu.

Gençlerbiliği OFTAŞ-İstanbul BB: 3-2
26 Ocak 2008... Turkcell Süper Lig'in 20. haftasında Gençlerbirliğ OFTAŞ, ilk yarısını 2-0 mağlup tamamladığı maçı, ikinci yarıda attığı gollerle 3-2 kazandı.

Trabzonspor-Beşiktaş: 2-3
20 Ekim 2007... Trabzon'da oynanan maçta 6 dakika içinde kalesinde 2 gol gören Beşiktaş çabuk toparlandı. Burak, penaltıdan Delgado ile Bobo'nun golleriyle muhteşem bir geri dönüş yapan siyah-beyazlı takımda, 79. dakikada kırmızı kart gören Rüştü'nün yerine Bobo kaleye geçti.

Atletico Madrid-Villareal: 4-3
4 Kasım 2007... Madrid ekibi 2-0 öne geçti, pes etmeyen Villareal skora dengeyi getirdi. Ev ashibi, 61. dakikada bir kez daha öne geçti. Milli futbolcu Nihat Kahveci, maçın son 20 dakikasında attığı 2 golle takımını 3 puana taşıdı.

Tottenham-Aalborg: 3-2
2007-2008 sezonu... UEFA Kupası (G) Grubu'nda yer alan İngiliz ekibi Tottenham, 2-0 yenik duruma düştüğü maçta Danimarka temsilcisi Aalborg'u 3-2 mağlup etti.

Inter-CSKA: 4-2
8 Kasım 2007... Şampiyonlar Ligi'nde Fenerbahçe ile aynı grupta yer alan İtalyan ekibi, 2-0 yenik duruma düştüğü karşılaşmada CSKA'yı 4-2 mağlup etti. Karşılaşmanın yıldızları, iki gol birden atan Ibrahimovic ve Cambiasso oldu.

Juventus-Roma: 5-2
8 Aralık 2007... Juventus, 2-0 yenik duruma düştüğü Roma karşısında adeta şahlanarak maçı çevirdi. Zaferi getiren goleri David Trezeguet(2), Iaquinta, Del Piero ve Zalayeta kaydetti.

Panionios-Bordeaux: 2-3
18 Aralık 2007... Galatasaray'ı da yakından ilgilendiren UEFA mücadelesine yedek kadroyla çıkan Bordeaux, Yunan temsilcisi karşısında 2-0 yenik duruma düştü. İlk yarının sonlarında farkı bire indiren Fransız ekibi, ikinci yarıdaki muhteşem futboluyla maçı 3-2 kazandı. Bu sonuçla G.Saray gol averajıyla tur atladı.

Beşiktaş-Kasımpaşa: 4-2
18 Ocak 2008... Turkcell Süper Lig'in 19. haftasında Beşiktaş, konuk ettiği Kasımpaşa karşısında 20 dakika içinde kalesinde gördüğü 2 golle şok oldu. Nobre(2), Cisse ve Delgado'nun golleri Kartal'ı galibiyete taşıdı.

KAYNAK: Gazeteport

22 Şubat 2010 Pazartesi

İspanyada Erdoğana ayakkabılı saldırı!

Erdoğan'a ayakkabılı saldırı
Erdoğan'a ayakkabılı saldırı
Başbakan Erdoğan'a İspanya'daki ödül töreninde ayakkabı fırlatıldı.


Başbakan Recep Tayyip Erdoğan İspanya'da "Kültürlerarası Sevilla NODO" ödül töreni sırasında ayakkabı fırlatıldı. "Yaşasın Kürdistan" diyerek Erdoğan'a ayakkabı fırlatan şahıs gözaltına alındı.

Göstericinin terör örgütü PKK sempatizanı olduğu iddia edildi.

ÖNCE BUSH'A ATILDI SONRA MODA OLDU

Başkanlık koltuğunu bırakmadan önce Bağdat'a ziyarette bulunan ABD eski Başkanı Bush'a Iraklı gazeteci ayakkabı fırlatmıştı. Bağdat'taki bu protesto daha sonra dünyanın değişik noktalarında uygulandı. Türkiye'de de bir gazeteci Bilgi Üniversitesi'nde konuşan IMF Başkanı Kahn'a ayakkabı fırlatmıştı.

ERDOĞAN'A ÖDÜL

Başbakan Erdoğan, ''Medeniyetler İttifakı projesinin harekete geçirilmesinde üstlendiği önemli rolü'' sebebiyle Sevilla NODO Vakfı tarafından ödüle layık görüldü. Sevilla Belediye Başkanı Alfredo Sanchez Menteseirin, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a ödülünü takdim etti.

ERDOĞAN'IN KONUŞMASI

Erdoğan ödül töreninde yaptığı konuşmada, İspanya'nın güzel şehirlerinden Sevilla'da bulunmaktan çok büyük memnuniyet duyduğunu belirtti.

NODO Vakfı tarafından bu yıl şahsına verilen ödülü almaktan dolayı da ayrıca büyük gurur duyduğunu ifade eden Erdoğan, ''Ülkem, milletim ve şahsım adına Sevilla Belediye Başkanı Sayın Monteseirin'e ve NODO Vakfına şükranlarımı sunuyorum'' dedi.

Erdoğan şöyle devam etti:

''Şunu tüm samimiyetimle ifade etmek isterim ki, Sevilla NODO Vakfı'nın bu ödülü, tüm bu ödüller arasında müstesna bir yer teşkil ediyor. Sevilla'nın yetiştirdiği ya da etkilediği isimlerin bir kaçını sıralayınca bu müstesna an, neyi kastettiğim daha iyi anlaşılacaktır. İbn-i Arabi, İbn-i Haldun, İbn-i Hazm, Cervantes, Kristof Kolomb, İbn-i Ferah, El Sit ve daha niceleri... Boğa güreşinin, satrancın ve Flamenko'nun da ana vatanı. Ve elbette, bilgin lakaplı 10'uncu Alfonso.

Lütfen telaffuzumu mazur görün: No me ha dejado (Beni terk etmedi). NODO ödülü, Sevilla şehrine damgasını vuran 10'uncu Alfonso'nun aziz hatırasını da yansıttığından dolayı ayrıca büyük anlam taşıyor. 10'uncu Alfonso'nun, burada, Sevilla'da kurduğu engin hoşgörü ortamı, kültürler arasında oluşturduğu barış ve diyalog zemini, bugün bile saygıyla yad ediliyor.Alfonso, Mürsiye'de Avrupa'nın üç dilde eğitim veren ilk okulunu kurmuştu. Bu üç dilin Arapça, İbranice ve Latince olması ayrıca dikkat çekici.''

BİRLİKTE YAŞAMA KÜLTÜRÜ

''Bundan 7 yüzyıl önce Endülüs'te başarıyla tatbik edilmiş olan 'konvivensiya' yani 'birlikte yaşama kültürünün', bugün dünyamızın en fazla ihtiyaç duyduğu örnek bir tecrübe olduğunu görüyoruz'' diyen Başbakan Erdoğan, ''Endülüs, üç semavi dinin barış ve hoşgörü içinde yaşadığı masalsı bir tecrübeydi. Şurası da son derece önemli: Üç semavi dinin barış ve hoşgörü içinde yaşadığı Endülüs'te, bilimin ve sanatın seyrine yön verecek derecede büyük isimler yetişti. Avrupa'nın aydınlanmasını sağlayan bu bilim ve sanat ortamı, hiç kuşkusuz bizim tarihimizi, Osmanlı İmparatorluğu'nu da çok yakından etkiledi'' diye konuştu.

Başbakan Erdoğan, Medeniyetler İttifakı Projesinin eş başkanlıklarının İspanya ve Türkiye tarafından, kendisi ve İspanya Başbakanı Zapatero tarafından üstlenilmiş olmasının bu açıdan önemli olduğuna işaret ederek, şunları kaydetti:

''Dostum Başbakan Zapatero, Türkiye'nin farklı din ve kültürler arasındaki köprü rolünü görerek 2004 yılında Medeniyetler İttifakı Projesi'nde birlikte çalışmamızı şahsıma teklif etti. Bu konuda öncü olmak, sadece sorumluluk anlayışımızın değil, hoşgörüyle yoğrulmuş geleneklerimizin de gereği idi. Nitekim, Türk halk şairi Yunus Emre'nin, bundan tam 700 yıl önce ifade ettiği 'Yaradılanı Severim Yaradandan Ötürü' sözleri, bugün bile kültürümüzün en önemli dinamiğini oluşturur. Aynı şekilde Mevlana, yaklaşık 800 yıl önce, 'Gel, ne olursan ol, yine gel' sözleriyle, bütün insanlığa kucak açan bir felsefeyi ortaya koymuştur.

Bu girişimin bayraktarlığını dostum Zapatero ile birlikte üstlenirken, farklı kültür ve medeniyetlerin çatışmak zorunda olmadığını, aksine dostluk ve uyum içinde birlikte çalışmalarının hem mümkün, hem de sürdürülebilir olduğunu kanıtlamayı amaçlamıştık.''

MEDENİYETLER İTTİFAKI VE TÜRKİYE'NİN DIŞ POLİTİKASI

Başbakan Erdoğan, söz konusu projenin geçen süre zarfında kurumsal bir yapıya kavuştuğunu ve bir Birleşmiş Milletler girişimi niteliği kazandığını anımsatarak, konuşmasını şöyle sürdürdü:

''Halen 115 ülke ile pek çok uluslararası kuruluşun üye olduğu Medeniyetler İttifakı girişimi, uluslararası ilişkilerde kutuplaşmayı değil, diyaloğu hakim kılmayı hedefliyor.

Hoşgörüsüzlüğün giderek yaygınlaştığı bir dünyada, Medeniyetler İttifakı arayışlarının sonuca ulaşabileceğini göstermesi bakımından, Türkiye ve İspanya'nın cesaret ve ümit verici birer sembol haline geldiğini memnuniyetle görüyoruz. Eğer küresel barışı sağlayacaksak buna ihtiyacımız var. Bizler, ülkelerimizin tarihleri ve bugünkü tecrübelerinden yola çıkarak, farklı bir dünyanın mümkün olduğuna inandık. İnsanların birbirini hor görmediği, birbirine saygı gösterdiği, ön yargıların aşıldığı bir huzur ve refah zemininin tesis edilebileceğine yürekten inanıyoruz.''

Erdoğan, ''Türkiye olarak, son dönemde dış politikada izledikleri seyrin de bu yaklaşımın somut bir tezahürü olduğunu77 vurgulayarak, şunları kaydetti:

''Biz, 'komşularla sıfır problem' ilkesinden yola çıktık ve kısa süre zarfında tüm komşularımızla ilişkilerimizi barış ve karşılıklı çıkar temelinde belli bir seviyeye taşıdık. Yaklaşık 10 yıl önce savaşın eşiğine gelmiş Türkiye ile Suriye şu anda aralarındaki mayınları temizliyor. Suriye ile vizeleri kaldırdık ve dış politikadan ekonomiye, ticaretten sosyal yaşama kadar her alanda yoğun bir işbirliği başlattık. Irak'ın toprak bütünlüğünü çok önemsiyor, ülkede bir an önce istikrar ve huzur sağlanması için çaba sarf ediyoruz. İran'ın uluslararası toplumla olan sorunlarını çözmesi için yine girişimlerimiz devam ediyor.

82 plaka neyin nesi?

Dizilerdeki 82 Plakalar Neyin Nesi!

Haber: Dizilerdeki 82 Plakalar Neyin Nesi!
Resmi büyütmek için tıklayın

Türkiye'de İl Sayısı 81 Olmasına Karşın Bazı Dizilerde 82 Kullanılıyor. Peki Neden?
Okuyucularının bazı dizilerde 82 plakalı araçlar gördüğü ihbarında bulunması üzerine Aytuğ, neden böyle bir uygulama yapıldığını köşesinde şöyle açıkladı:

"Efendim, malum, bazı dizilerde etnik sürtüşmeler, töre, kan davası vs. gibi konular işleniyor. Bunların sadece bir şehre ya da bir yöreye aitmiş gibi gösterilmesi, orada yaşayanları rahatsız ediyor. (Hatta bir dönem set basıp, dizi çalışanlarını dövmeye kadar vardırmışlardı işi...) Bu nedenle yapımcılar, yönetmenler çareyi "sanal" plaka kodlarında buldular."

Olaylı Dosyanın bombalı paketten farkı yok!

Cİhaner'le ilgili soruşturmanın gittiği İstanbul'daki Ergenekon savcıları, HSYK kararına göre işlem yaparsa Adalet Bakanlığı ile karşı karşıya gelecek.

Çünkü savcıların bir yıl önce benzer bir durumda 'Biz yetkili değiliz' dediği, ancak Bakanlığın 'Yetki sizde' talimatı verdiği ortaya çıktı.

SavcIlar bu durumda Adalet Bakanlığı'nın talimatını dinleyip Cihaner'le ilgili soruşturmaya devam ederse de bu kez Erzurum savcıları gibi yetkilerinin HSYK tarafından kaldırılması gündeme gelecek. Yani Ergenekon savcıları hayatlarının belki de en zor kararını verecek...

Erzincan Başsavcısı İlhan Cihaner'in de aralarında olduğu 11'i tutuklu 18 şüpheli hakkındaki dosya önceki akşam Erzurum'dan İstanbul'a gitti. Dosyayı alan İstanbul Cumhuriyet Başsavcı Vekilleri Turan Çolakkadı ve Olcay Seçkin, soruşturmayı yürütmeleri için Cumhuriyet Savcıları Murat Yönder ve Fikret Seçen'i görevlendirdi. Dosyayı Yönder ve Seçen'in yanı sıra, Çolakkadı ve Seçkin de inceleyecek. Ancak 4 savcının önünde zor bir karar var. Zira Ergenekon savcılarının geçen yıl da benzer bir dosyayla karşı karşıya kaldıkları ve "Biz yetkili değiliz" dedikleri ortaya çıktı. Bunun üzerine savcılar ile Bakanlık arasında, birinci sınıfa ayrılmış yargı mensupları hakkında kimin soruşturma yürüteceği konusunda önemli bir görüş ayrılığı yaşandı.

Yine 250'nci madde tartışılmıştı

Hakim ve savcıların Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 250'nci maddesine giren suçlarda hangi usulle soruşturulacakları konusu, 56 hakim ve savcıyla ilgili yürütülen Ergenekon soruşturmasında gündeme geldi. Bakanlık, 5 Eylül 2008'de, aralarında Cihaner'in de bulunduğu 56 hakim ve savcı hakkında, Ergenekon yapılanmasıyla bağlantılı oldukları iddiasıyla soruşturma başlattı. Bakanlık, telefonlarını dinlemeye aldığı hakim ve savcılardan 10'unun dosyalarını bir süre sonra Ergenekon soruşturmasına bakan özel yetkili İstanbul Cumhuriyet savcılarına gönderdi. Adalet Bakanlığı, soruşturmada yetkinin Adalet Bakanlığı müfettişlerinde değil, özel yetkili savcılarda olduğunu bildirdi.

Savcılar 'Biz yetkili değiliz' demişti

Ergenekon soruşturmasını yürüten savcılar Ercan Şafak ve Fikret Seçen ise 20 Nisan 2009'da bakanlığa gönderdikleri "fezleke" de buna itiraz etti. Fezlekede, "Yapılan inceleme sonucunda, mevcut delillere göre Cumhuriyet Başsavcılığımızca soruşturmanın yürütülmesinin mümkün bulunmadığı, bu konuda gereğinin Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünce yapılmasının gerektiği kanaatine ulaşılmıştır" denilerek dosyalar Bakanlığa geri gönderildi. Fezlekede birinci sınıfa ayrılmış hakim-savcıların Yargıtay'da yargılanabileceği de anımsatılarak "CMK'nın 250/3. fıkrası ile 251. maddesi birlikte değerlendirilmesi ve özel yetkili Cumhuriyet savcılarının nezdinde bulundukları ağır Ceza mahkemelerinin bakamayacağı davaların soruşturmasını yapamayacaklarının kabul edilmesi gerekmektedir" denildi.

Bakanlık'tan 'Siz bakacaksınız' talimatı

Özel yetkili savcıların "Yetki bizde değil" görüşüne Bakanlık'tan talimat gibi bir yanıt geldi. Ceza İşleri Genel Müdür Yardımcısı Çetin Şen'in imzasını taşıyan 27 Mayıs 2009 tarihli yazıda, "CMK'nın 251. maddesine göre, 250. madde kapsamına giren suçlarda, soruşturma, savcılarca bizzat yapılır. Hakim ve savcılara yönelik terör örgütüne üye olmak suçlarından soruşturmanın tarafınızca yapılacağı açıkça anlaşılmaktadır" denildi. Bakanlık, Savcılığın 10 klasörlük soruşturma dosyasını da iade etti. Böylece özel yetkili savcılar bu yazışmaların yapıldığı 10 hakim ve savcıyla ilgili soruşturma yürüttü ancak hiçbiri hakkında suç unsuruna rastlayamadı.

Ergenokon savcılarının zor kararı

Ergenekon savcılarının kendilerini yetkili görmemelerine rağmen Bakanlığın talimatıyla soruşturma yürütmeleri, Cihaner'le ilgili dosyada verilecek kararı da kritik hale getirdi. HSYK, Erzurum'daki özel yetkili savcıları görevden alırken birinci sınıfa ayrılmış hakim ve savcılarla ilgili soruşturmanın özel yetkili savcılar tarafından yürütülemeyeceği görüşünü ortaya koydu. Şimdi Ergenekon savcılarının HSYK'nın görüşüne göre mi yoksa Bakanlığın görüşüne göre mi karar vereceği merakla bekleniyor.

HSYK yetkilerini kaldırabilir

Ergenekon savcıları, HSYK'nın Erzurum'daki 4 savcının yetkilerini aştığı tespitine rağmen Cihaner'le ilgisi soruşturmaya devam ederlerse, HSYK, Erzurum'daki savcılara yaptığı gibi Ergenekon savcılarının da yetkilerini kaldırabilir. Çünkü HSYK, Erzurum'daki 4 savcı ile ilgili kararında Yargıtay'da yargılanacak olan kişilerin özel yetkili mahkemeler tarafından yargılanamayacağına ilişkin Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 250/3. maddesine işaret etmiş ve savcıların yetkilerini aştığını savunmuştu. Savcılar, HSYK kararına uyması halinde ise bu defa Bakanlık'la karşı karşıya gelecekler. Çünkü Bakanlık, 56 hakim ve savcıyla ilgili soruşturmada olduğu gibi dosyaları yeniden savcılara gönderebilecek. Savcıların ısrarcı olması halinde ise haklarında Bakanlık'ça soruşturma açılabilecek. Bu soruşturma sonunda disiplin cezası verilip verilmeyeceğine yine HSYK karar verecek. Ancak yine de Savcılar, Bakanlıkla karşı karşıya gelmiş olacak.

Özbek de o dosyayı işaret etti

HSYK Başkanvekili Kadir Özbek de, "savcıların zor kararı" konusunda geçen yıl ki dosyayı işaret etti. Özbek gazetecilerin, "Erzurum savcıları için işletilen aynı süreç, İstanbul'daki savcılar için de işletilebilir mi?" sorusuna, "O açıdan bir şey söylemek mümkün değil. Buradaki arkadaşlarımız eğer bakamıyorlarsa oradakilerin de aynı koşullarda, aynı koşullar muhafaza edilirse onlar için de aynı şey geçerlidir. Ki o arkadaşlarımız benzer bir olayda kendilerinin bakamayacağına ilişkin bakanlığa bir iade yazısında imzaları olan arkadaşlarımız" cevabını verdi. Özbek'in, "Erzurum savcılarıyla ilgili iki gün önce verdiğiniz karar İstanbul'daki savcılar için de bağlayıcı mı?" sorusuna yanıtı ise "Biz Erzurum'la ilgili bir yetki belirlemesi yaptık" oldu. (Vatan

Ve ERDOĞAN gözaltılar için konuştu!

Erdoğan, gözaltılar için ilk kez konuştu...
Erdoğan, gözaltılar için ilk kez konuştu...
Erdoğan, İspanya'da yaptığı basın toplantısında, Türkiye’de gündemi sarsan gözaltılarla ilgili soruları yanıtladı.
Güncelleme:22 Şubat 2010 17:01
Yorum Yaz
Yazdır
Eksenim'e Ekle
Arkadaşına gönder
RSS
SMS Servisi

İspanya’da bulunan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, İspanya Başbakanı Zapatero ile yaptığı basın toplantısında, Türkiye’de gündemi sarsan gözaltılarla ilgili soruları yanıtladı. Gözaltıların sayısının 40’ı aştığını belirten Erdoğan, “Yargıda olan bir konu, yoruma girmem doğru olmaz” dedi.

GERÇEKER'DEN BAŞBAKAN ERDOĞAN'A CEVAP

"Kapatma davası açılırsa seçime gideriz"

İşte Erdoğan’ın sözleri…
Sabah itibariyle gözaltına alınma süreci sözkonusu. Bu süreçle ilgili olarak şu ana kadar gözaltına alınanların sayısı 40’ı aşkın… Olay yargıyla ilgili bir olay, yargıya intikal etmiş bir olay. Yürütme burada sadece görevini ifa ediyor. Bunun akıbeti nedir, ne değildir bilemiyoruz ancak güvenlik güçleri yargıya bu teslimi yaptıktan sonra yargı değerlendirmesini yapacaktır. Yargıda olan bir süreçtir, yargıda olan bir konuyla ilgili benim herhangi bir yorum yapmam doğru değildir.

YARGI REFORMU
Yargı reformula alakalı olarak konsensüs oluşsun. Tüm siyasi partiler bu tür anayasa değişikliğini birlikte yapmanın arzusu içerisindeyiz. Şu anda ana muhalefetin ve diğer muhalef partisinin bu konuda desteği olmadığını biliyoruz. Biz çalışmamızı sürdürüyoruz. Onlarla müzakereler yapacağız, bize destek verirler ya da vermezler. Bizler bunu parlamonteya götürme gayretindeyiz. Referandum

Başbakan yardımcısu: keşke tüh demeseydim!

Bülent Arınç, Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı'nın tutuklanması ve dosyanın İstanbul'a gönderilmesiyle ilgili olarak, ''Önceden senaryo kurarak şöyle olacak diyenler yanılabilir. Aslında hukuk sürecinin işleyişine daha çok dikkat etmek lazım'' dedi.

Bu süreçte medyanın çok önemli katkısı olabileceğini dile getiren Arınç, ''Senaryolar yazarak o senaryolar içerisine kitleleri hapsetmemeleri gerekiyor'' diye konuştu.

Arınç, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Dün ben bir yerde konuşma yaparken, biraz da buna üzülerek bir ifadede bulundum. O da şudur: Şimdi Erzincan'la, Erzurum'la ilgili bir yargı süreci var. HSYK'nın bu konuda aldığı karar var. Yargıtay ve Danıştay'ın açıklaması var. Bu konular üzerinde düşüncelerimizi ifade ediyoruz. Bir televizyon kanalı özellikle ve onun arkadaşları diyelim, birkaç tane belki... 'Mahkeme basıldı, başsavcılık basıldı'. Bir başsavcılık, bir ev basılmaz bir hukuk süreci içinde. Eli silahlı adamlar gider; bir barı, bir kafeyi, bir oteli basarlar, bir kadını alırlar, saçlarından sürükler bir yere götürürler ama bir hakim kararıyla savcı arama yapıyorsa bir yerde bunun adı aramadır ve bunun hukukta bir yeri vardır.

Hiçbir savcı, hiçbir hakim kararı olmadan bir yeri basmaz. Erzurum'daki görevli savcının Erzincan'da yaptığı işin hukuki anlamda karşılığı aramadır ve bu bir hakim kararına bağlıdır. Dolayısıyla siz onu bile bile hala 'savcılık basıldı, evi basıldı' derseniz bu çok ayıp, çok çirkin, çok yanlış bir şey olur. Kaldı ki, bir televizyon kanalı da, adliyenin abluka altında olduğunu söyledi. Günlerce veya saatlerce bu yayını yaptı. Sonunda vazgeçti.''

Arınç, medyaya dönük olarak kullandığı ifadelerin hatırlatılması üzerine, ''Yuh size veya tuh size neyse... Ama başında diyorum ki, bir kanal sürekli basılmaktan bahsediyor. Basılmak tabiri hukukta olmaz. Sizin kafanız hep basmaya alışmış diyorum. Bütün basını karşıma almadım ben. Niye bütün basını karşıma alayım?'' dedi.

-NASREDDİN HOCA BENZETMESİ-

''Tuh'' ifadesinin tükürmek anlamına gelmesinin hatırlatılması üzerine Arınç, şunları kaydetti:

''Hoş değil şüphesiz ama onların da yaptıkları da hoş değil. Ben burada Nasreddin Hoca'yı örnek alıyorum. Nasreddin Hoca'yı kızdırmışlar, birkaç kişi... Hoca da girmiş sokağın içerisine bağırmış: 'Şunlar, bunlar, filan' diye. Sonra herkes 'Hoca neden bağırıyor' diye pencerelere çıkmış. Hoca'nın dediği çok güzel bir şey, 'Ne kadar da çoklarmış' demiş. Halbuki Hoca'nın bağırdığı 1-2 kişi. Pencerelere üşüşünce Hoca belki yerinde veya değil ama 'Ne kadar da çoklarmış' demiş. Ben bir kanalın yaptığı densizlikten bahsediyorum. Hiç bugüne kadar da duymadığım bir basın kuruluşu beni kınamak için bildiri yayınlıyor.''

Arınç, daha önce MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin isimlerini sayarak bazı basın gruplarına ''ayağınızı denk alın'' gibi ifadeler kullandığında, Ahmet Abakay'ın başında bulunduğu bu kuruluşun (ÇGD) bir bildiri yayınlamadığını belirtti.

''Yine de daha nazik bir ifade kullanılabilirdi'' şeklindeki değerlendirme üzerine, Bülent Arınç, ''Olabilirdi ama bu bir hissi şeydir. Çok haklısınız. Tuh, yuh yerine bunların yanlışlığını söylemek de olabilirdi. Sayın Başbakanla biraz birbirimize benziyoruz. Çok kızdığımızda, çok dolduğumuzda 'Yeter artık bu yaptığınız' demek zorunda kalabiliyoruz. Onu da dememiş olabilirdik. Keşke demeseydik ancak hakikaten basınımızın bir kısmının, ister yazılı ister görsel basın olarak, bu olaylara bakış açısını çok yanlış buluyorum ve bu yanlışlıkta ısrar da ediyorlar. Bu Türkiye'de bir karmaşaya sebep oluyor ve sizin sorduğunuz sorular akla geliyor: 'Normalleşiyor muyuz, yoksa bir toz duman bulutu içinde miyiz?'.''

-"...NERON'UN ROMA'YI YAKMASI"-

''AK Parti hakkında kapatma davası bekliyor musunuz? Başsavcı 'haklarında kapatma davası açılacağını hissederler' diye hissiyat üzerine konuştu. Sizde böyle bir hissiyat var mı?'' şeklindeki soruyu yanıtlayan Bülent Arınç, şunları söyledi:

''Siz bu soruyu soruyorsunuz, başkaları da soruyor ama hep AK Parti hakkında soruyorlar. Yani AK Parti hakkında bir kapatma davası açılacak mı? Niçin diğer partilerden birisi değil de sadece AK Parti için bu konuşuluyor? Bu siyasi bir yığınaktır. AK Parti'yi böyle bir tehdidin altında, böyle bir kıstırmak niyetiyle... Başkaları için de açılabilir. Siz Başsavcı olsanız yarın istediğiniz parti hakkında gerekçelerini kendinize göre yazarak bir dava dava açabilirsiniz. Ben sizin elinizden tutamam. Başka hiç kimse de elinizden tutamaz.''

Arınç, ''Yani bir psikolojik harekat mı yürütülüyor?'' denilmesi üzerine, ''Bu bir psikolojik harekattır. Yani Sayın Başbuğ'un Türk Silahlı Kuvvetleri için söylediği asimetrik bir harekat sözü var ya bu AK Parti'ye karşı, AK Parti'yi güçsüzleştirmek, yıpratmak, her an kapatılabilecek, her an hakkında dava açılabilecek bir parti olduğunu zihinlere nakşetmek açısından Türkiye'yi hiç düşünmeden, Türkiye'nin bugünkü ve geleceğini hiç hesaplamadan sadece Neron'un Roma'yı yakmasında olduğu gibi 'AK Parti gitsin de kapatılsın da hakkında dava açılsın da ne olursa olsun' diye düşünmeden bir psikolojik harekat yürütülüyor'' şeklinde konuştu.

-''BAŞKALARINA MEYDANI BIRAKMAK DÜŞÜNCESİ VARSA''-

Bülent Arınç, ''Başsavcı mı yürütüyor?'' sorusu üzerine, ''bu davayı açma yetkisinin onda olduğunu'' hatırlattı.

Siyasi partilerle ilgili bütün gelişmelerin takip eden birimin Cumhuriyet Başsavcılığı olduğunu ifade eden Arınç, ''Açar mı, açmaz mı konusu ayrı. Bana göre, bugün AK Parti hakkında bir kapatma davasını açmaması lazım. Neden? Çünkü Anayasa'nın, Siyasi Partiler Kanunu'nun istediği anlamda AK Parti hakkında aleyhte hiçbir delil yok" diye konuştu.

-"BEĞEN, SEÇ AL"-

Arınç, ''Bir siyasi gücün yasama gücüne bir teklif götürmesi engellenebilir mi? Engellenmemeli yani yasama bütün bunlara bakarak, kendince doğru olduğu bir anayasa değişikliğini yargı reformu olarak bitirebilmelidir. Biz bunun hazırlıklarını daha çok milletvekiline sahip olduğumuz için yapmıştık. Masamızın üzerinde bugün her hal ve şart altında 'beğen beğen al, seç seç al' diyebileceğimiz Anayasa değişiklikleri paketleri duruyor'' şeklinde konuştu. (Anadolu Ajansı) 2 saat önce.

Sabanın göğüsleri olay yarattı!

RTÜK, sunucu Saba Tümer'in sütyensiz göğüsleri ile Türkan Şoray'ın kızı Yağmur Ünal'ın, bacaklarına zoom yapan, Fox Tv'ye Ceza veriyor. RTÜK bu amaçla kuruluştan savunma istedi. Savunma yeterli bulunmazsa Fpx TV'deki ''Bizden Kaçmaz'' programına ''Yayın durdurma'' cezası verilecek. Ancak Başkan ve üyeler, Ceza konusunda ikiye bölündü.

GAZETEPORT'un edindiği bilgiye göre RTÜK'ün son toplantısında Fox Tv'de 28 Ekim 2009'da yayınlanan "Bizden Kaçmaz" programı ele alındı. Programda, Saba Tümer'in göğüsleri ile Yağmur Ünal'ın bacaklarına zoom yapılıp, ok işareti konulduğu, bunun da yasanın hem ''Genel ahlâk'' hem de ''insan onuruna ve temel insan haklarına aykırılık'' maddesine aykırı olduğu vurgulandı.

BAŞKAN KARŞI ÇIKTI

Ancak RTÜK Başkanı Davut Dursun ile üyelerden Tahsin Fendoğlu ve Vahap Darendeli bu karara ''insan onuru açısından Ceza'' nedeniyle karşı çıktı. Üç üye, genel ahlak maddesinden cezayı yeterli buldu. Hülya Alp ve Mehmet Dadak ise genel ahlaktan değil, insan onurundan Ceza verilmesini savundu. Başkan Dursun yazdığı muhalefet şerhinde şöyle dedi:

''Saba Tümer ile bir akşam yemeği çıkışı yapılan söyleşide, sunucunun çamaşır kullanmaması nedeniyle vücudunun belli olması öne çıkarılmış, göğüs bölümü oklar, kalp ve oval şekiller içine alınarak, özel olarak dikkat çekilmeye çalışılmıştır. Yağmur Ünal'ın ise taksiye binerken isteği dışında açılan bacakları sergilenmiş ve kaza ile açılan bölge daire içine alınmıştır. Görüntüler genel ahlaka aykırıdır ancak, insan onuruna ve temel insan haklarına saygı ilkesi ile ilgisi yoktur''

''GENEL AHLAK BOZULMAZ''

Üyelerden Hülya Alp ise ''Gece 22.58'de ve korumalı saatte yer alan yayında, genel ahlak değil, insan haklarına saygılı olunması ilkesi ihlal edilmiştir. Kadının çıplaklığının sergilenmesi ile, toplumun genel ahlakının bozulacağı iddiası, genel ahlak sorunu değil; insan onuru perspektifinde ahlaki bir sorundur. Kaza ile ortaya çıkan ve bir kadının özeli sayılan pozisyon, onun nezdinde tüm kadınların onuru yok sayılarak, özel vurgularla görüntülenmiştir.'' dedi.

Üyelerden Tahsin Fendoğlu da genel ahlak cezasına katılırken, insan onuruna aykırılıktan cezaya karşı çıktı. Mehmet Dadak ise, cezanın genel ahlaktan değil, ''insan onuru ve insan haklarına aykırı, kasti, reyting amaçlı yayın'' nedeniyle verilmesini istedi. Vahap Darendeli de genel ahlaktan Ceza verilmesini onaylarken, yayının insan onuru ve saygınlığını zedeleyecek bir nitelik taşımadığını vurguladı.

Başsavcısı Kuş: Dosyayı Bekliyoruz

Erzurum Cumhuriyet Başsavcısı Sinan Kuş, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca ''yetkisizlik'' kararıyla kendilerine gönderilen dosyayla ilgili olarak, ''Dosyanın gelmesini bekliyoruz'' dedi.

Başsavcı Kuş, kendilerine iade edilen dosyanın bundan sonraki süreci hakkındaki soruya, ''Süreçle ilgili şu aşamada bir şey söyleyemem. Önce dosyanın buraya gelmesi lazım. Dosyanın gelmesini bekliyoruz. Dosya geldikten sonra, yasa neyi gerektiriyorsa o yapılacak'' karşılığı verdi.